Şiddet kurbanıdır. yaşayanlar aşırısında her gün ölmekten beter duygulara kapılırken şiddet eyleme döndüğünde canından olan bir kadındır. Sadece vahim tablo ortaya çıktığında, daha rezil başka bir gündem gelene kadar konuştuğumuz cinayetlere eklenen bir halkadır. Başına gelene isyan edenler kadın cinayeti diye ayırdığı anda kendileri de ayrımcılık yapıyor. Ayrımcılık seçici iyiliğe, seçici konuşmaya, seçici yaşamaya yönlendiriyor. Herşeyi ile çok ama çok iyi olan insanlar, kendilerine bir düşman, bir kötü de buluveriyorlar.
Kendisiyle ilgili tespit yaptığım bir kadındır, ayrımcı toplum kurbanıdır en temelinde. O tespiti okuyanların bir kısmı gördüğü bir sözcük veya cümleyi kendi fikrini çağrıştırıyor diye benimseyecek, bir kısmı nefret edecek. Bunlar insana dair, peki ya bir adım sonra bana ağzına gelen hakareti yapanlar, onlara karşı benzer şiddette karşılık verenler ne peki? Ama biz iyi insanlardık, cinayete tepkili.. Kimin nesi belli olmayan bir psikopat kurbanıdır Pınar. Maruz kaldığı şiddeti, en manyak ve vahşi medya içeriklerini rahatça tecrübe eden ben sindiremedim sözlük. Sindiremedim ve anlamaya çalışıyorum yukarıdakileri yazmam ondan. Yazılagelenler, geçmişte ve bugün, yetmiyor işte açıklamaya. Başka bir sebep olmalı.
Şiddet bence, normalleştirdiğimiz ama çok aşırı olan bir şiddete maruz kalıyoruz toplum olarak. Sıradan olmak yasak, hedefin olmaması düşünülemez, en iyisini tüketip hep tüketip borçlu olmamalı, can yaman ın oynadığı karakterde erkekler, maddi durumu hoş karşılansa da kilosu endamı tolere edilemez, kadınlar oluşturmalı toplumu. Trafik canavarı, dış güçler, karşı parti.. suçu atacak bir yerler bulmak sorun değil zaten. Işte bu mükemmellik zorunluluğu bizi tüketiyor diye düşünüyorum. Ama keşke bu uç düzenin en psikopat halkasının kurbanı olmasa dediğim güzel kadındır.