son zamanlarda patlak verdi bu. şimdi şöyle ki, onyüzmilyon civarı dizi ile 2007-2008 yıllarında rekorun burnuna pıt yaptık. burası tamam. her ne kadar bu dizilerin yüzde %35 i aşk üzerine,diğer yüzde %30 u aşk üzerine, diğer bi yüzde 25 i ise yine aşk üzerine olsa da, geri kalan %10 luk bi kısımı mafya, din ve tarih oluşturuyor.
benim derdim bu dizilerin yapılması değil, bu dizileri izleyip orada anlatılanları salt doğru olarak kabul edip, orada burada " tarihsel bilginin mnakoydum hafız" tarzı triplere girilmesidir.
tamam, tamamen yanlış değildir belki de anlatılanlar fekat sevgili badem gözlülerim bunları kitaplardan açıp okusak oradan öğrensek daha güzel değil mi? sonuçta yönetmenler ürünlerine duygularını katan insanlar.
ama yine de toplumumuzun hazırcı bi' toplum olduğunu, okumak yerine film/dizi izlemeyi yeğlediğini ve bu söylediklerimin havada kalacağını biliyorum.