Delikanlı 16 yaşındayken babasıyla tartışmış ve evi terk etmiş. Buna çok öfkelenen baba artık evde onun adı dahi anılmayacak diye yasak koymuş, anne her gece evi terk eden oğlunun yastığını koklayarak uyuyormuş. Oğlumu özledim, ne olur gidip arayalım bulup getireli dese de baba geri adım atmıyormuş. Bu süre içinde aradan 2 sene geçmiş oğlunun doğum günü o yıl babalar günü ile aynı güne denk gelmiş.
Annesinin dayanamadığını o ağlamaklı halini, yüreği parçalanan halini görünce babada dayanamadı ve dedi ki şu adrese git oğlunu gör ve ekledi adresi benim verdiğimi söyleme ama git oğlunu gör ama adresin benim verdiğimi kesinlikle söyleme ve birkaç şey daha söyledi ama anne duymuyordu artık aklında bir tek adres kalmıştı, kadıncağız sevinçten uçuyordu adeta.
Hemen hazırlandı yola çıktı, büyük bir şehrin karşı yakasındaydı babanın verdiği adres ve gittiği adres bir tamirhaneydi, anne evladını tulum içinde gördü bir süre ıslak gözler ile dükkanın karşısında izledi, oğluna doğru yaklaşmaya başladı, iki yıl boyunca kendisini hiç arayıp sormayan ailesini unutan delikanlı aniden annesini karşısında görünce önce şaşırdı sonra koşup sarıldı annesine.
Ne zamandandır beridir gittiğini, orada olduğunu biliyordun diye sordu anne. Gittiği günden beridir biliyorum bazen öğle molasında ne yiyor ne içiyor diye gider uzaktan izlerdim onu, bazen akşamları geç gelirdim ya hani sen beni kahvede bilirdin. işte o zamanlar da ne yapıyor ne ediyor kimlerle takılıyor diye takip ederdim.
Karı koca birbirlerine sarılıp ağlarken kapı çalmıştı. Elleri ile gözlerini silerek kapıyı açmaya gitti anne, annesinin kendisine yaptığı pastadan daha büyük pasta ve hediye paketiyle içeri girdi delikanlı. Koşarak babasına sarıldı, babalar günün kutlu olsun babaam dedi. Babalar günün kutlu olsun baba. Delikanlı anlamıştı kendisine hiç bakmadığını düşündüğü babasının aslında gözünü hiç üzerinden ayırmadığını.
Evet babalar biraz taş olur, babalar biraz katı durur, dik durur bazen kızar bağırır ama hep evlatlarının iyiliği içindir. Hangi baba evladının kötülüğünü ister ki zaten ama evlatlar çocukken bunu anlayamaz. Onlarda bir gün ana baba olunca anlarlar ama iş işten geçer o yüzden annenin babanın kıymetini onlar başımızdayken anlamak gerek.