Yıllardır içinde bulunduğum çevreyi ve hayatımı içten içe aşağıladım. Ben daha büyük bir şey olmalıyım kafasındaydım fakat bunun için de ciddi adımlar atmadım. Sonunda hiçbir yere ait hissetmeyen yapayalnız bir mal oldum.
Uzun zamandır beni çok başarılı yapacağına inandığım bir planım vardı. Bunun için çalışacaktım ve zamanla gelişip sorunlarımı çözecektim. Fakat bu konuda atacağım adımları da sürekli erteliyordum. bu durum bana öyle bir stres oluşturdu ki...her gün yapmam gerektiğini düşündüğüm işi yapmamak büyük bir baskı yarattı. Az önce bunun farkına vardım ve düşündüm 'hakikaten huzurlu olmak için it gibi çalışmam mı gerekiyor? Bir konuda cahil isem, bilgim yoksa, bilen insanlardan utanmamak için hayatımı bunları öğrenmeye harcamam mı gerekiyor? Kültürlü hissetmek için sürekli bir şeyleri takip mi etmek zorundayım? hayatımı dünyadaki her türlü dalyarrağa karşı güçlü olmaya çalışarak mı geçirmeliyim? En iyi konuşan, en karizmatik, en kaslı, en komik, en hazır cevap, en üstün kişi ben mi olmalıyım? Hayatında bunlara zerre önem vermeyen ve huzurlu olan insanlar var. Onlar gibi olabilirim. Ama nasıl olacağım? Yıllardır bütün hayallerimi bunlar üzerine kurdum. Yavaş yavaş bu hayallerden vazgeçmeliyim."
Az önce bende baskı oluşturan hayallerden vazgeçme kararı aldım. Hayatımın normal akışına devam edeceğim. Olduğumdan daha iyi görünmek zorunda değilim. insanlara kendimi beğendirmek için yalan hareketlere başvurmak zorunda değilim. Bu şekilde yaşayan insanlar var ve gayet huzurlular. Yıllardır kafamda sürekli aşağıladığım bu insanlar, çaktırmadan en keyifli hayatı yaşıyorlarmış. Yapay değiller. Beyinlerini kemiren bir başarı arzusunda değiller. Aşağılık hissetmiyorlar. Çay içiyorlar.