Orta sondayım. Ticaret dersi yazılısı vardı o gün. Hiç çalışmamışım. Yaş 14-15, Cahillik gençlik tembellik itlik serserilik ne ararsan hepsi var. Samimi en yakın Arkadaşımın aklına uydum. Dedi ki, "Oğlum, hoca hayatta görmez, kitabı açıp sıranın altına koycaz, kopya çekicez". Olur mu? Olur. Başladı sınav. Biz de tezgâhı kurduk. Başladık kopyaya. 10 soru. 1 2 3 4 5 derken 5-6 soruyu bu yöntemle yazdım. Bi ara kafamı bir kaldırdım hocayla gözgöze gelmeyelim mi? Oturduğu yerde Hafif sallanarak tebessümle bana bakıyor. Meğerse (zannımca epeydir takip etmiş) çoktan farketmiş ama bozmamış, genciz ya, gurumuzu kırmamış. Ben de renk menk artı. Tepemden aşağı kaynar sular boşandı sandım bir anda. Kalemi bıraktım, kağıdı elime aldım ayağa kalktım. arkadaş noldu dedi. Dedim yok, göz göre göre sahtekarlık olmaz. Hoca da gördü zaten. Yeter. Ne verirse versin ben çıkıyom. Verdim kağıdı çıktım. Haliyle sıfır bekliyom ama kesin. Neyse, sonuçlar açıklandı, hoca kendi gözüyle gördüğü kesinkes o kopya çekilmiş kağıda 6 vermiş. Bir daha o oldu, ders oldu bana...