alman araştırmacı-gazeteci yazar günter wallraff isimli bir abimizin almanya'da çalışan türkler'in durumunu anlamak adına yaptığı 2 yıllık araştırma sırasında kullandığı takma isim.
bu abimiz siyah bir peruk ve siyah lensler takarak; kendisini yunanistan'da büyümüş ve türkçesi yetersiz bir türk olarak tanıtıp iş arıyor. tuvalet temizliğinden maden işçiliğine değişik işlerde 2 yıl çalışıyor. almanya'da türkler gibi yaşamaya çalışıyor. hatta 1983 yılında almanya-türkiye maçına gidiyor. saçına sigara atıyorlar, kafasından aşağı bira döküyorlar. neo-nazilerin arasında kalıp ölümden dönüyor. hatta çalıştığı bir fabrikada soluduğu demir tozu sebebiyle hayatı boyunca taşıyacağı bir hastalığa yakalanıyor. çalıştığı tüm işlerin tek bir ortak noktası var. bir alman'ın çalışamayacağı kadar kötü, hatta yapılacak en pis iş olmaları
yaptığı araştırmalar sonucunda en alttakiler diye bi kitap yazıyor. kitap basıldıktan sonra çalıştığı tüm şirketler adama dava açıyor. ömür boyunca çekeceği bir hastalığa yakalanıyor. tüm bunları tek bir şey için yapıyor. toplumun maskesini düşürmek.
"Ben gerçek bir Türk değildim. fakat toplumun maskesini düşürmek için kılık değiştirmek zorundasınız. Gerçekleri ortaya çıkarmak için aldatmak ve sahte tavır takınmak zorundasınız.
Ben hala, bir yabancının, günlük aşağılamalarla, düşmanlıklarla ve kinle nasıl başettiğini bilmiyorum. Ama şimdi, neler çektiğini ve bu ülkede insanları aşağılamanın nereye kadar gittiğini biliyorum.
Bir parça Apartheid içimizde, demokrasimizde yer alıyor.
Yaşananlar benim beklediklerimi tam olarak karşıladı. Tabii olumsuz açıdan. Ben federal Almanya'da, aslında sadece 19. Yüzyıl üzerine yazılan tarih kitaplarında yer alması gereken olayları yaşadım."
