reklam kampanyaları ve cem yılmaz ismi sayesinde büyük beklenti uyandırmış film.
--spoiler--
arkadaşım, sen gora'da en son süper bi adam değil miydin? neo gibi uçup kaçmıyor muydun? e güzel kardeşim, bu filmde senin süper özelliklerine ne oldu? azıcık gora'nın son kısımlarındaki gibi müthiş hareketler yapsaydın da bizi güldürseydin ya. futbol maçının sonlarında 'yeminimi bozdum leyn' triplerine girdin ama yine köylü memet ağa gibi koşturup durdun.
hem bu ne biçim 1 milyon yıl öncesi? 3-4 sahnede dinozor gördük. bunlar da sırf konu mankeniydi. sadece bir sahnede yavru dinozorlardan birisine tekmeyi basınca güldük. bunun dışında o çağı yansıtan neredeyse hiç bir şey yoktu. film sanki 1 milyon yıl öncesinde değil de günümüz afrikasında geçiyor gibiydi.
fimin bir sahnesinde özkan uğur'un yüzüne yakın çekim yapılmıştı ve dişleri üzerine simante edilmiş (yapıştırılmış) sarı protezler o kadar belirgindi ki 'bu nasıl dikkatsizlik, fiyasko resmen' dedim. altta kendi dişleri bembeyaz duruyordu.
--spoiler--
berbat bir filmdi. müthiş hayal kırıklığına uğradım. filmin başında karşılaştığım ilk espriler esnasında 'neyse, yapmış bir hata' dedim ama tüm film bu tarz klişe, bayat esprilerle doluydu. çok şükür ki filmde rıdvan dilmen'in esprisi geldi ve akciğerlerimizi çatlatma noktasına kadar doldurup yarılana kadar gülme için hazır beklediğimiz saatler sonunda bir bahanemiz oldu ve 'patlamak' şeklinde kahkahayı bastık. kendimizi avuttuk.
edit: sırf eleştirmek için eleştirmiyorum. cem yılmazın 'hokkabaz' filmini çok sevmiştim. gösterilerini de hep takip ederim.