belirleyici unsur oyuncu ve hakem arasında sıkışıp kalmış gibi görünse de, aslında arka planda en büyük etkenin yöneticiler olduğunu kabul etmek gerek. teknik direktörler özellikle. yani bu ligdeki herhangi bir teknik direktör sahaya beraberlik için çıkmamalı. çünkü senin on milyon dolarlık bir yatırımın yok. defans yapman ligin kalitesini yükseltmez, sana başarıyı hiç getirmez. ersun yanal, mustafa denizli, fatih terim, şenol güneş, hadi ertuğrul sağlam dışında türk futbolunu ileri götürecek bir teknik direktör daha nasıl gelmez, yetişmez anlamak mümkün değil. mesela bugün oynanan beşiktaş'ın 1-0 kazandığı maçtan* sonra ankaragücü teknik direktörü** ne demiş bakalım;
''istanbul'a Beşiktaş'tan puan veya puanlar almaya gelmiştik. Maç 0-0 beraberlikle devam ederken pozisyonlarımız oldu. Ancak bunları değerlendiremedik. Maçın ikinci yarısı daha dengede geçti. Yine pozisyonlarımız oldu. Direkten dönen bir topumuz var. Sonuçta mağlup olduk. Bundan sonraki haftalara bakıyoruz.''
Bundan sonraki haftalara bakıyoruz--- bundan sonraki haftadan ne bekliyosun allah aşkına reha hoca. sen kazansan ne olur. bu mentaliteyle kümede kalmanı istemiyorum zaten senin ve senin gibi günü kurtarmaya çalışan teknik direktörlerin, yöneticilerin.
sonuç olarak türk futbolu diye bir şey yoktur. çoktan ölmüştür, suyu çekilmiş bize posası kalmıştır. turkcell super lig'de her maç bitsede gitsek havasında oynandığı sürece biz de bu çöple idare edeceğiz.