ypg&isis&trump hakkında biraz uzun bir yazı olabilir, ama okumanı dilerim.
adım adım başlamak gerek diye düşünüyorum.
1) Geleneksel Amerika Politikası (buradaki geleneksel abd politikasından kastım, orta doğuya hükmeden, petrol arayan, karmaşa&savaş çıkaran olarak algıladığımız anlayış), Trump'ın orta doğu planlarıyla örtüşmemektedir.
Geleneksel Amerika Politikası, 2000 yılından itibaren: Bush ile Irak ve Afganistana saldırmıştır.
Obama ile de Arap Baharı ile orta doğuyu dizayn etmeye yönelik hamleler geliştirmiştir.
Yani kısaca geleneksel politika için orta doğu vazgeçilmezdir.
Trump'ın Orta Doğu Politikası: Tamamen ABD'nin buradan çıkmasını amaçlayan, kontrolün büyük ölçüde israil'e verilmesini içeren anlayıştan oluşmaktadır.
Trump seçimi 2016'da kazandı. https://www.bbc.com/news/world-us-canada-38407226
bu haber 2016 Aralık haberi ve Trump'ın şu sözlerini içeriyor ""The Middle East is totally destabilised, a total and complete mess," he told a rally back in December 2015. "I wish we had the four or five trillion dollars that we have spent, and had spent it in the United States," he said, to rapturous applause."
Yani orta doğunun berbat bir yer olduğunu, ABD'nin buralara para saçmaması gerektiğini söylüyor kısaca.
Trump'ın başkan olduğu dönemde attığı bir tweet, 13 ekim 2019:
"The same people that got us into the Middle East Quicksand, 8 Trillion Dollars and many thousands of lives (and millions of lives when you count the other side), are now fighting to keep us there. Don’t listen to people that haven’t got a clue. They have proven to be inept!"
Yani bizi orta doğu bataklığına, evet tam olarak bataklık olarak lanse ediyor (quickstand=bataklık), bu bataklığa sokan ve 8 trilyon doları çöp edenleri eleştiriyor.
27.05.2020 Trump ve Erdoğan görüşmesinde Trump şunları söylüyor;
"Mümkün olan en kısa zamanda askerlerimizi bölgeden çekip evlerine getireceğiz."
Bu ve benzeri şekilde orta doğudaki askerlerinin evlerine dönmesini istediği çokça tweeti de var.
Sanırım 1. adım olarak, Trump'ın orta doğu'da kargaşa&savaş amaçlamadığını ve temel amacının oradan çıkmak olduğunda hemfikiriz.
Gelelim 2. adıma.
2) Trump Işid'e karşı
Yazıyı çok da uzatarak sıkmak istemiyorum.
Işid, Trump döneminde kurulmuş bir örgüt değil. Dolayısıyla kökenini Trump'a bağlamak doğru değil.
Işid Bush ve Obama dönemlerinde kurulmuş, beslenmiş ve büyütülmüş olabilir. Bu iddialara itiraz etmiyorum, ancak Işid'in kökeni ile Trump arasında bağlantı kurmak tarihsel açıdan çok yanlış.
Trump yönetimi kusursuz şekilde Ebubekir El Bağdadi'yi öldürdü. Yani 1999'da kurulan daeş'in kurucusu el bağdadi...
Bu de kendisinin ölümden sonraki basın açıklaması: https://www.youtube.com/watch?v=Q6YvsrGILrw
Ayrıca Trump'ın ışid'e sağladığı finansal ya da silah yardımı da hiç olmadı.
Sanırım Trump ve Işid'in dost olmadıklarında da artık hemfikiriz.
Gelelim Işid'i nasıl temizlediğine.
3) Trump ve YPG müttefikliği
Işid Paris/Fransa'da 2 kez, ingiltere'de birçok kez, Türkiye'de defalarca kez ve ABD'de de yavaş yavaş olmak kaydıyla terör eylemleri yapınca, artık durdurulması gerekiyordu.
Trump Işid'e karşı savaşılması konusunda defalarca Erdoğan ile temas kurdu, Suriye temsilcileriyle iletişime geçti, Rusya ile dahi görüştü. Astana sürecinde dahi masaya zor da olsa oturabildi.
Ancak Türkiye dahil olmak üzere bölge ülkelerinden yeterli desteği alamayınca, yine bölgedeki ypg ile işbirliği yaptı.
YPG’li komutan Mahmut Berxwedan'ın şöyle bir demeci var;
"biz ışid'i vuruyoruz, türkiye niçin bizi vuruyor?"
Işid'in temizlenmesinde etkin rol oynayan bölgesel güç ypg ile işbirliği yapılması "amerikan çıkarları" açısından elzemdi. bir amerikan başkanının da ülkesini düşünmesinden daha doğal ne olabilir?
Yazıyı olabildiğinde kısa tutmaya çalışarak daha tonlarca örnek vermekten kaçındım.
Umarım "trump, ypg, isid hakkinda yazdiklari biraz komedi tadinda. trump, isidi ypg sayesinde temizledi diyor. ee isid i kim yaratti ve sahaya surdu demezler mi adama" içeren ifadeni bir nebze aydınlatabildim.
