En sevdiği çizgi filmi izlemek için okuldan koşarak gelen o çocuğu ararken buluyorum kendimi. Yahut kaybediyorum desem daha doğru olur sanırım. En umulmadık anda bir şeylerin hüznü ve özlemi doğuyor içime.. bir zamanlar olduğum insana-yaşadıklarıma asla ulaşamayacak olmamın çaresizliğiyle eziliyorum.
çocukluğumuza döndüğümüzde bir şeylerin geçeceğine dair olan buruk umudaysa üzülüyorum. Henüz büyümemişken, yeniden küçücük olmak için kıvrandıracak kadar ne kırdı kalplerimizi ?
Arif' in golünü arıyorduk nerelere geldik, ben ağlayıp geliyorum siz devam edin.*