2.
-
...ortalık şöyle fena,böyle müzebzeb işler,
Ah o yıldız'daki baykuş ölüvermezse eğer ,
akıbet çok kötü...
(safahat, istanbul 1347-1928, sayfa:69)
"...dedi: çoktan beridir vardı benim bir derdim:
gideyim, zalimi ikaz edeyim, isterdim.
o, bizim cami uzaktır, gelemez, mani ne?
giderim ben, diyerek, vardım onun camiine.
kafes ardında hanımlar gibi saklıydı hamid.
koca şevketli! hakikat bunu etmezdim ümid.
belki kırk elli bin askerle sarılmış yıldız;
o silahşörler, o al fesli herifler sayısız.
neye malolmada seyret, herifin bir namazı:
sade altmış bin adam kaldı namazsız en azı!
hele tebziri aşan masrafı, dersen, sorma.
gördüğüm maskaralık gitti de artık zoruma,
Dedim ki: bunca zamandır nedir bu gizlenmek?
biraz da meydana çıksan da hasbihal etsek.
adam mı, cin mi nesin? yok ne bir gören; ne eden;
ya çünki saklanıyorsun bucak bucak bizden.
değil mi saklanıyorsun, demek ki: korkudasın;
ya çünki korkan adamlar gerek ki saklansın.
değil mi korkudasın var kabahatin mutlak!
bir de baktım, canavarlar pusulardan çıkarak,
koştular, tekmeye kuvvet kimi, dipçikle kimi,
serdiler her tarafından delinen postekimi...
(''safahat'' aynı baskı, sayfa: 91-92)
Bilmeyenler için, Safahat'ı mehmet akif ersoy yazmıştır.
Konuya binaen videosu;
https://youtu.be/SaZ4M-aeLT4