Teyze gibi şikayet etmeye geldim. Daha diyabet günlerim başlayacak. Bi de siz beni o zaman görün.
Gazozuna ilaç atılmış yeşilçam oyuncusu gibi duvardan duvara vura vura geziyorum biliyor musunuz? Bizim odaya her zaman bir tür böcek girer, kendini sürekli bulduğu her yere vura vura, böyle aşırı agresif bir şekilde odanın içinde gezmeye başlar. Merdivende bulduğu akrebi mecburi olarak öldürmek zorunda kalan ancak bunu yaparken çığlıklar atan bir insan olarak böceğin ne tür bir manyak olduğunu çözecek zaman bulamamıştım. Şimdi anlıyorum, tansiyonu düşükmüş. Keşke üstüne koltuk, ne bileyim kitaplar ve yastıklar atmasaydım.
Yere uzanmış tansiyonum 8-4. Bu noktaya kadar ayakta durabildiğimi anladım. Pot üstüne pot kırıyorum çünkü düşünemiyorum. Böyle suratında tembel hayvan ifadesi ile gezen kim tanıyorsam artık koluna girip gel diyeceğim tansiyonunu ölçmeye gidelim. Çünkü ifadem değişti. Ne kullanırsa kullansın cin gibi bakan benim gözlerim devrildi. Önüme kırmızı bir içki koydular, 5 yudum sonrası sarhoş olup otururken uyuya kalmaya başladım. Tansiyon düşüklüğü ile alakalıymış demek çabuk sarhoş olma şeyi. insan neler öğreniyor hayret bir şey. Daha çok şikayet ederdim de halim yok biliyor musunuz?
Evet. Bunları yazmak için geldim. Kendinize iyi bakın.
Editoluk: ben size dedim pot üstüne pot kırıyorum diye. Narkotik yola çıkmıştır şimdi. Ne kullanırsa değil, ne içerse içsin olacak o.