her gece

entry60 galeri video1
    37.
  1. Eveeet, uyuyamıyor değilim ama biraz fazla okumak istedim. Yazı denemelerini bıraktığımdan bu yana daha büyük bir ferahlıkla okuyorum. Halihazırda sevdiğim şairleri ve bir iki romanını okuyup devam edemediğim yazarları. Hikaye ile hala aram hoş değil. Buket Uzuner'in kumral ada mavi tuna'sı da çok eski hezeyanlarımın arasına sıkışıp kalmıştı. Okurken bir anda bir sayfa geldi gözümün önüne. Geçeyim.

    Hafta sonu memlekete gittim. Tam olarak 16 senedir orada beni koruyan bir odam ve istanbul'a taşınırken evimizle bağım kopmasın diye neredeyse hiç dokunmadığım, raflarından toz dışında hiçbir şey almadığım devasa üç kitaplığım var. Bu, hayatta beni çok ama çok mutlu eden bir şeydir. Odama her girişimde önce kitaplıklarıma bakarım. Birkaç kitap alıp karıştırırım. Bin kez açtığım sayfalarda güvende hissederim. Bir de elbette defterlerim. Yıllarca kendimi, başkalarını yazdığım, o zamanlar saklanamayan telefon mesajlarını dahi kaydettiğim (Bu kadar arşivci olmak iyi bir şey değil) irili ufaklı onlarca defter. Peki nereye varacağım?

    Turgut Uyar benim için daima bir keskin bir viraj, tanıştıktan sonra daha yükseğine varamadığım bir doruk oldu. Ömrümce böyle devam edecek mi? Muhtemelen. Çünkü kimseyi okumadığım kadar onu okudum. Turgut Uyar ne alaka?

    Çok güzel bir defter buldum işte bu gidişimde. Tanıdık ama uzaktan bir tanıdık. ilk sayfasında her gece diye bir şiir yazıyor. En sevdiğim el yazımla (bunu belki anlatamayabilirim) ve o sıralar çok sevdiğim kahverengi bir kalemle yazmışım. Ama ben kahverengi sevmem? (Geri dönüp bakınca kendimi öyle çok törpülemişim ki, hırpalamakmış aslında)

    Şöyle diyor Turgut Uyar, olağanüstü ışıklı bir kısa film:

    Her gece yatağın yere yakın başucunda
    Büyülü bir şey görüyordu sanki
    Deniz dibi oynak akışkan
    Eski bir kadının anısını çağrıştırıyor
    Sonra görkemli çarşıları anımsatıyor
    Yaşlı bir kadın elinden çıkmış
    Tığ işi bir yatak örtüsünü yüz yıllık
    Parlak ışıldayan bir duvar

    Önce lambanın ışıması sandı
    Ama değildi
    Yanında yatan oydu bunu yaratan

    Bilir misiniz aşk şiiri yazmaktan utanıyoruz artık
    Ne kadar ayıp değil mi

    Ama lambanın duvara öyle yansıması
    Ne güzeldi
    Aşkmış gibi*
    4 ...