2 tane var. hatta birde üçünücüsü aklıma geldi şimdi bunları yazarken. bir tanesi 5-6 yaşlarında sıkça gördüğüm çocukluk kabusum. böyle eski teksas şeriflerinin karakolu gibi tek katlı bir yer var. onun yanında koca koca kamyon tekerleri var ve başka hiçbir nesne yok bildiğin çöl gibi,renkleri sarıya çalan tozluk bir alan var. sonra bir şey oluyor ve o tekerler yukardan üstüme düşüyor. sonra o küçük bedenim,kamyon lastiklerinin halkalarının içinde buluyor kendini. ve sürekli yukardan lastik düştükçe yükselen bir tünel oluşuyor ve hem yukarı çıkmak istesem çıkarmıyorum hemde bunu devirmek istesem gücüm yetmiyor. sonra korkuyla uyanıyorum.
2.si şu artık o sıra beynimde görme ile ilgili bir sıkıntı mı oldu bilmiyorum. bu anlatacağımı iki kere yaşadım. ilk yaşadığımda yine 5-6 yaşlarındaydım. koltukta oturmuş televizyon izliyordum, geniş salonda yaklaşık olarak televizyonun 6-7 metre uzağındayken televizyon bir anda sanki 30 santim uzağımdaymış gibi gözümün dibinde belirmişti. bu olayı yıllar sonra tekrar yaşadım. depremden sonra yalova'prefabriklerdeyken televizyon izliyordum tv'de fatih terim vardı. bu sefer uzaklığım 6-7 metre olmasa da 2-3 metre vardı. fatih terim öyle yaklaştı ki elimi uzatsam başını iteceğim.
3.fatih terim'i yazarken aklımda canlandı. o yıllarda meşhur 7-6 biten fb-gs kupa maçını bilirsiniz. maç 4-4 gelen kadar bir terliyorum bir korkuyorum bildiğim kabus gibi. penaltılarla fenerbahçe'm 7-6 galip gelene dek yaşadığım korkunun haddi hesabı yok ya kazanamazsak diye.bu hayatım boyunca izlediğim fb-gs derbileri arasında en heyecanlı ve korkulusu olsa da başımıza yıllarca "senelerce kupaya alamadılar" lafını çıkarttı. ama aynı korkuyu ve heyecanı şampiyonluğu galatasaray'a teslim ettiğimiz 1-1 biten fb-denizli maçının 16 dakika uzatmasında yaşadım.