Çark etmesi (bilemiyorum, etmiş ise doğru olanı yapmıştır) gayet normal.
Bütçesinde faiz geliri olan bir kurumun, almış olduğu ödenek kaynağının, devlet bütçesinin gelir kalemlerine bakarsak; diyanet açısından haram olan-haram karışmış bir bütçeden devlet hazinesinden bir parayı alması ve helal haram karışmış bu devlet bütçesinden alınan para ile maaş ödenmesi düşünülürse...
Maaşını öderken maaşı yatırdığı bankanın faiz işi yapıp yapmadığı hassasiyeti komik oluyor.
Devletin bütçesi, gelir kalemlerine bakarsak; içki fuhuş kumar sigara faiz gelirleri domuz ürünü gıdalardan vb alınan vergiler düşünülürse diyanete göre devlet bütçesinde haram var.
Bu gelirlerin oluşturduğu havuzdan para alıp bütçe oluşturmak, maaşımı faiz vermeyen finans kurumundan almak; gerçekten bana komik geliyor.
Dinin din işlerinin bir meslek, iş, gelir getiren bir uğraş, geçim aracı olması oysa din için Allah için yapılan her işin karşılığı Allah'tan beklenir ki Kur'an öyle diyor...
Bu vb konulara girmeden şunu bilinmesi gerek
Diyanet faiz hassasiyeti gösterebilir, bu dinlerinin (tesadüfe bak, benim dinim de faize haram diyor) gereği saygı duymak lazım.
Ama bir devlet kurumu veya bir kişi sıradan vatandaş olarak kalkıp devletin özel ve tüzel (kamu ve özel kişilikler) veya devletin bir finansal kurumu hakkında ticari faaliyetlerine sömürü düzeni yasak günah vb dini veya siyasi ya da kültür gelenek ticari insani kimlik vb gerekçelerle söylemde bulunup, kişileri kurum ve kuruluşları bu finans sistemi içine dahil olmaması, ödeme transfer ticari faaliyet hesap hareketleri yatırım vb işlerde kullanılmamasını istemek, insanları yönlendirmek suçtur.
Bankacılık denetleme kurumu, sermaye piyasası, borsa vb konulardan bahsederek konuyu uzatmayalım, bu söylemi sıradan bir vatandaş yapsa maaş yatırılan bankalar faiz veriyorsa onlardan maaş almak istemiyoruz dese, maaş ödemesi için şirketler bu bankaları sevmesi diye bunun için kampanya açsa...
Banka logosu rengi kırmızı beyaz olmayan bankadan alışveriş yapmayın dese...
Kuru fasülye logo olarak kullanmamıştır, bu bunlara para yatırmayın dese...
Koç Sabancı benim hissem olan, iştirakim olan bankadan başka bir banka ile personelim hesap açamaz dese...
Falanca banka filanca ülke, bu banka ile iş yapmayınız dense...
Ali Koç Fenerbahçe başkanı, Galatasaray olarak Yapı Kredi Bankası ile hiç bir Galatasaraylı çalışmasın dense...
Vs.
Ve.
Vs.
Bu suçtur.
Basit ve eğitimi öğretimi olmayan bir insanın anlayacağı basitlik ile anlatılan bu duruma göre diyanet işleri başkanının açıklaması suç teşkil etmektedir.
Aslına bakarsanız Türkiye'de faizsiz bankacılık (kâr payı, aslında hiç bir kurum kuruluş şu kadar kâr edeceğiz bu kadar kâr vereceğiz taahhütü garantisi vermez ki bunun kâr zarar durumuna değinmek ticari karşılığı vs tartışmasına girmeden) faiz veren bankacılık faaliyet alanlarına değinmek lazım.
Sonra da 25 Şubat 2020 tarih ve 31050 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7222 sayılı Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (7222 Sayılı Değişiklik Kanunu) ile 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’na (kanun) 76. maddesinden sonra gelmek üzere yeni bir madde olarak finansal piyasalarda manipülasyon ve yanıltıcı işlemler başlıklı konuya eklenen 76/A maddesine değinerek faizsiz bankacılık ile faiz veren bankacılık faaliyetlerine değinmek, yapılan manipülasyonu açıkça göstermek gerekir.
Manipülasyon diyorum ki, aslında Türkiye'de tüm bankalar aynı alanda benzer faaliyet gösterir.
Ama a bankası ticari faaliyet sonunda kâr payı, b bankası faiz verir.
Tıpkı iPhone telefonu Almanya'da Apple Store'da Euro ile, Türkiye'de Apple Store'da TL ile almak gibi.
ikisi de Apple Store.
Bu durumu ele alıp bir bankanın faaliyetine karşı söylem eylem ile ticari faaliyetine haksız engelleme yanlış veya yalan bilerek veya bilmeyerek itham eylem söylem faaliyet en basit tanım ile manipülasyon demektir.