Biriktirmek ister insan, çaresiz kaldığında yol göstersin yolunu aydınlatsın diye yıldızlar gibi tutuşturmak için.
Ne güzel anlatmış Oruç Aruoba, işte böyle birşeydir sevgilinin kokusu, sevilenin kokusu:
"Hani, yana yana dibine varmış bir mumun içinde oluşan oyuğun çeperi bir noktasında çatlamış, eriyik madde dışarı akmış, fitili de açıkta kalıp tükenmişken, çatlağı akmış maddeyle doldurup tıkayarak bitkin fitili yeniden yakınca, ufacık, güçsüz, belli belirsiz; ama, pırıl pırıl, yoğun, direngen -altı canlı mavi; üstü parlak sarı- bir alev elde edersin ya - onun gibi işte..."