kelkeshoze

entry30 galeri video1
    30.
  1. Elvis Presley - Suspicious Minds

    kendi kendine yolculuğa çıkan yazar. kişiliğin çok katmanlılığını, insanın farklı yaşlarda bambaşka kişilikler sergileyeceği gerçeğini insan kaynakları kariyeri içinde çoktan idrak etmişken kendi geçmişinden parçalar bulduğu andan itibaren oturup bunları detaylı şekilde başlığı altına döşenmeye karar vermiş 3. nesil doğup 2007 yılında resmi açılışı yapılan giri fabrikasıdır.

    kendisi askerlik yaptığı ilgili yıldan itibaren kendisini yazılara dökerek ifade etmektedir. daha doğrusu...

    Johnny Cash - Hurt

    not almaktadır. bünye analize odaklı, ayna nöronları fazla gelişmiştir. yanıbaşında gerçekleşene çok fazla odaklandığı için, söyledikleri çoğunlukla karşısında konuşulan birşeyi farklı paketleyip geri sunmak üzerinedir. bu kısım önemli, sürekli döneceğim buraya.

    yıllar önce yaptığı yazışmalarda, karşıdakinin ne dediğine ve nereye varmak istediğine odaklanmadan, daha çok onun onayını almak için midir...

    Whitesnake - Here I Go Again

    bilemiyorum, söylediklerini deşer de deşer, deşer de deşer. karşıdaki ya sen ne hissediyorsun, hayatında ne oluyor dediğinde yanıt vermez. bok yiyen geçiştirir çünkü genellikle aklı o analiz ettiğini söylediğim yerde de değildir. zaten karşıdakinin söylemek istediğini çözemediğinden midir nedir, farklı niyet ve komplo teorisi aramaya başlamıştır bile.

    ha, şu farklı paketleme mevzu işe de yarar. esprileri onun üzerine kuruludur, çünkü otobüse otturgaçlı göttürgeç denmesi komiktir. bunu bilen tipin otobüse bineceğim yerine "oturtulup götürtüleceğim vasıtaya intikal ediyorum" demesi anlayabilene komiktir mesela. kötü oldu, vallahi daha iyisini yapabiliyor. ama bu kalibrede veya daha derin çok şey aklına geliyor...

    Heart - Alone

    geliyor da işte karşıdaki anlar mı diye endişe ettiğinden söylemiyor bile. zaten hayatının önemli bir kısmı başkalarının uygun gördüğü bir düzlem içerisinde yer almaya odaklanan bir tipten ne beklersin? böyle bir karakter ne kadar kendisini ortaya koyabilir; daha önemlisi kendisini ne kadar tanıyordur? tanısa da, hayatının çok önemli bir kısmı diğer insanların görmek veya duymak isteyebileceklerini icra etmekten ibaret birisinin kendi duyguları veya kendi düşünceleri hiç alenileşebilir mi?

    Mor ve Ötesi - Cambaz

    bu dramı yaşayan bir yazardır işte ve yine yüzüne çarpmıştır. ama buna şu açıdan bakıyorum. karşıdakinin isteyebileceği performansa odaklanan kişi, karşıdakinin duygularını neden anlayamaz? e hani onun isteğini anlamaya çalışıyorsun, deli analitik bakış açın var ve yıllar yılı keskinleştirdin de adam burada-bu kadar boktan basit bir yerde neden çuvallıyorsun? burada alıntı yapayım mı breaking bad den? ama aklımda kaldığı şekliyle yazarım.

    --spoiler--
    you are probably the most intelligent man I've ever met. Yet you are so stupid to see that this man decided to kill me 10 minutes ago.

    --spoiler--

    Badfinger - Baby Blue

    geçmişime baktığımda bunu çok gördüm. ve o kadar salaklık var ki, karşıdakinin ne düşündüğüne, belki bi bok düşünmeme ihtimaline kafa patlatmadığım ve olan biten herşeyle ilgim olduğunu düşündüğüm için varsa yoksa iltifat, alttan alma, yaranma hareketleriyle bezemişim yazdıklarımı. halbuki hayattaki hiçbirşey böyle değil. hayata dair olanlar; hayat gibi. değişken, bir gün diğerini tutmayabilir. ama kelkeshoze her ne kadar kendini eskiyle bugün arasında fersah fersah farklı görüyorsa da, duyguları anlama kıtlığı baki kaldığı için bugünlerde o zamanki tavrının 180 derece tersini sergileyip.. umursamıyor. yani yine anlamıyor salak!

    ulan! hayatında bir şans var, çok büyük bir şans hem de. bu işi gerçekten çözebileceğin ve şükür ki kitaplarını da okumana rağmen falan biliyorsun sen psikopat grubunda değilsin. ama dikkat...

    stairway to heaven (Ann Wilson tribute cover ı mükemmel, orjinalinden farklı bir versiyonu deneyin)

    vicdanlı bir insansın, lakin bu vicdan da bolca aynalanan bir refleks olup duygusallıkla ilgili değilse o zaman vicdanlı olabiliyor musun gerçekten de? kelkeshoze lawful neutral bir karakter kesin ve net. neden kaynaklanıyor, eksiklik var. kimbilir neye ne zamana dayanıyor. çocukken, bebekken sesi çıkmaz uslu derlerdi benim için, sonra 4 yaşımda konuştuğum söylendi, ben öyle hatırlamıyorum halbuki. sen konuşurken karşıdaki anlamayınca konuşmuş sayılmıyorsun işte. lanet olası dünyanın açmazı bu arkadaş. ve konuştuklarından birilerinin anladığını düşünüyorsun ve o zamanlara özlem duyuyorsun. sonra bakıyorsun ki değilmiş.

    ve daha derin ancak daha az kişinin anladığı; içerikler üretmeye başlıyorsun. hatırlıyorum çok önceden televizyonda, sadece tuvalet kağıdı rulolarını kullanarak yüzlerce kıtalık şiirler yazan bir adamı göstermişlerdi. ben o zaman için çoğunluğun anlamadığı içeriğin kıymetli olmadığını düşünüyordum. ama şimdi o deli gördüğüm adamı anlıyorum; bir yerde.

    Deep Purple - Highway Star

    genellikle aklına iyi bir fikir gelmişken yazıya başlayıp, farklı bir detaya kaçırıp orada derine inmekten gerçekte yazacağını karıştıran bir yazardır. bu cümle de örneğin böyle birşeyi tetikleyen iyi bir örnektir. ama toparlayacağım şimdi. insanın temel değer yargıları kaskatı kalıyor, çevresel faktörler değişince de değer yargılarını genellikle farklı insanlar ve farklı çevre şartlarında, farklı yaş grupları yaşantısı ve elbette farklı sorumluluklar çerçevesinde farklı yorumlayınca.. insan farklı yaşlarda farklı karakterler sergilemiş oluyor. esası buydu. peki yazanın da arka planında bu giriye girişme nedeni neydi? kendimi anlatmak. çok acayip, bundan 10 yıl önce başkası duyar diye kendi kendine bile tekrar etmekten korktuğun birşeyi aradan zaman geçince muhatabının doğrudan yüzüne söyleyecek cesareti insan bulabiliyor.

    Estas Tonne - The Song of the Golden Dragon

    ve hayat ince düşünmeye hiç uygun değil esasen. çünkü hayatın temelleri hareket, eylem üzerine kurulu. eyleme göre şekilleniyor herşey. ve düşünmenin, fazla düşünmenin manipülasyona kapı açtığını da eklemek gerekiyor, çok düşünen bir tipsen manipüle de kolay ediliyorsun. ve zerafetinden ortaya koymadıkların yüzünden, söz gelimi sentezi anlatan bir sanat eseri ortaya koyman beklenirken başkası gelip ortalık yere sıçıp aha sentez dediğinde senin projelendirdiğin derin eserden fazla karşılık alıyor.

    bu arada geçmişe yolculuk etmek bugününden nefret ettirmiyor. tam tersine bugünkü donanımım ve deneyimimle o günü tekrar yaşasam ne keyifli olurdu diye düşünüyorsun. bazen bunu hayal etmek bile insanı gaza getiriyor yalan yok. ama farkında olmadığımız; bugünkü halimize dünü dün olduğu haliyle yaşamadan gelemeyeceğimiz gerçeğidir arkadaşlar. ve bahsettiğim hayali anlık yaşamak güzel olsa da, zihin kendini iyi hissetmek için o hayale dönmeyi sürekli arzu etmeye başladığı andan itibaren yaşamaktan, dolayısıyla eylemden vazgeçmiş oluyorsunuz. ha, 13 yıl öncesinde aklına takılan birşeyler için kelkeshoze nin bugün artık yapabileceği birşey yok zaten. bir pişmanlık veya düşüncesi de yok, sonuçta bambaşka dertleri var bugün; temeli aynı kusurlar veya yeteneklerden besleniyor olsa da. kendi kendine bazı gözden geçirmeler yapması gerekiyordu, bu değerlendirme aşamasında hayatına çok küçük bir kısmını görecek pencereden baktığını farketti ve duraksadı sadece. konu da bundan ibarettir.

    son olarak; benim bir eski okul arkadaşım sosyal medya hesabından yazıyor da yazıyor. akıl almaz, bazen artık iletişimi olmayan eski arkadaşlara doğrudan hitap eder gibi. o ağır psikolojik ilaçlar alıyor da; acaba o mu kendisine haksızlık ediyor yoksa bütün bu yazılanlar mı bir anormallik göstergesi? bundan sonraki günlerde bunu ele alacağım. ama kendi kendime.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük