ermeni soykırımı

entry1121 galeri video3
    70.
  1. elbetteki türküz ve türkiye tarafından bakıyoruz olaya ve bu da sonuna kadar dogal ama boyle bir iddiayı tartışırken dışarıya karşı her ne kadar bunu savunacak da olsak kendi içimizde objektif olabilmeliyiz diye düşünüyorum. sıklıkla karşılaşılan sözde ermeni soykırımı terimi var, bir kere sözde ermeni soykırımı terimi türkiye'nin icat ettigi bir terimdir yani tarihte bu olay boyle geçmemektedir. dolayısıyla sözde ermeni soykırımı demek konuya bastan milliyetçi ve taraflı bakmak demektir.
    konu son derece hassas derin ve ayrıntılı oldugu için anlatmak uzun surebilir fakat dikkat edilmesi gereken bazı noktaları hatırlatmak gerekir.
    birincisi ve en onemlisi soykırım olması demek grubun tum uyelerini kesmek demek degildir.
    1948 tarihli bm soykırımı sözleşmesi'nin ikinci maddesi soykırımını "ulusal, etnik, ırksal ya da dinsel bir grubu toptan ya da onun bir bölümünü yok etmek niyetiyle;
    * grup üyelerinin öldürülmesi,
    * fizik ya da akıl bütünlüğünün ağır biçimde zedelenmesi,
    * fiziksel varlığının tümü ya da bir bölümü ile yok edilmesi sonucunu doğuracak yaşam koşulları içinde tutulması,
    * doğumların engellenmesi veya
    * çocuklarının başka bir gruba zorla geçirilmesi, eylemlerinden her hangi birine başvurulması, olarak tanımlar.

    yani 1915 trajedisini sayıların azlığı veya öldürme degil bir yerden bir yere sürme olması durumu ile soykırım kategorisi dışına taşımamız imkansızdır.
    ermeni gruplarına tehcir sırasında yapılan saldırılar ve bu şekilde gerçekleşen ölümler ile teşlkilatı mahsusanın gizli emirleriyle öldürülen ermenileri saymazsak dahi sadece yukarıda belirtilen 3. madde bile savaş şartlarında erzak ve ulaşım imkanları sıfıra yakınken karstaki bir insan grubunu şama sürme durumunda oldugu gibi öldürülmese dahi fiziksel varlıgını surduremeyecegi koşullar yaratmak olacagından soykırım suçu kategorisine girer.

    dolayısıyla kesmedik biz şoyle yapmadık bilmemne etmedik demek kahve agzıyla konuşmaktan baska bir şey degildir zira sözleşme metni son derece açıktır. yaptık mı? yaptık. onlar da bize saldırdı biz de onlara demek konuyu kapatmaktır, bir kere bizim saldırılarımız devletin güç kullanma tekeli ile olmuştur ve zaten saldırılardan çok tehcir durumu soykırım suçlamasının temelini oluşturmuştur. arkadan vurdular da bilmemne biz ondan oyle yaptık diyemezsiniz, onların cezası hukukta ayrıdır. bu cezayı verecek imkanınız olmaması da soykırım yapılmasını,bu şekilde bir tehcir yapılmasını haklı kılmaz.
    bu hareket çok onceden planlanmış ve bir ulus devlet kurma homojen bir anadolu yaratma fikrini gerçekleştirme yolunda atılmış bir adım olarak da yorumlanabilir.

    diger yönden bakarsak, sözleşme 1948 tarihli oldugundan geriye yürümezlik kuralı geregi 1915'te yapılmış olan bu tehcir, soykırım olarak anılmayabilir. ancak soykırım kelimesi ile ilgisi yoktur diyemeyiz sadece o zaman o kelime yoktu o yuzden oyle denilmiyor denebilir. tabi soykırım konusunda istisnalar oldugu ve bu suçların geriye yürüyecegi fikrini ortaya atanlar da çoktur. oraları ayrı uluslararası hukuk tartışmalarıdır.

    inanın buraya yazan arkadaslardan daha buyuk hevesle 4 yıl once bu konuyu araştırmaya başladım fakat 4 yıllık araştırmalarım sonucu yerli kaynaklara baglı kalmadan hem yerli hem yabancı kaynaklar ile bu konuda derin araştırmaları olmuş degerli hocalarımın yardımları ile ulaştıgım nokta iç açıcı olmadı. biliyorum ki bu entry sözlüğün eksi oy rekorunu kıracak, herkes karşımda yer alacak ve potansiyel vatan haini olacagım ama açık ve net gerçeklerden, milliyetçi söylemlerle veya resmi ideolojinin ögrettikleri ile kurtulabilmemiz olası degil.
    11 ...