uzun hayat yok sınırlı bir zaman var

entry1 galeri
    1.
  1. her çocuğa aklının kesmeye başladığı andan itibaren söylenen yalandan vazgeçilmesi projesi.

    "yavrum önünde çok uzun bir hayat var". yok işte. hadi yarın araba kazasında ölebileceği ihtimalini düşünmeyip fazla fazla zaman bile versek, bu hayat denen yer bitimli. biliyorum, travma yaşamasın diye söyleniyor bu "ölümsüzlük" masalı, tıpkı gidip de gören varmış gibi öte dünyadan bahsetmek gibi, ama başka tür hasarlara yol açılıyor. insanlar hayatı ve bu hayatın içindeki saçmalıkları çok ciddiye almaya başlıyor ya da bu sınırlı hayat esnasında kendilerini kültürlere ve kurumlara köle ediveriyorlar. "sokayım sizin doğrularınıza, az bir zaman için bu tantanaları çekemem" diye tavır almak yerine 'çok ciddi' belletilen sıkıntıların esiri oluveriyorlar.

    sadece kendilerine ait olması gereken sınırlı bir zaman dilimini bazıların gücü ve refahı uğruna feda etmelerini geçtim, bir de üstüne bu zamanı çileli, kaygılı, huzursuz ve mutsuz olarak geçirmeleri de cabası. birine "iki gün ömrün kaldı" desek büyük ihtimalle içinden geçen üç beş şeyi yapmaya kalkar, ne kadar lüzumsuz şeyle uğraştığını farkederdi. demek ki insan evlatlarına baştan "fazla zamanın yok, ona göre davran" denirse neye önem verip neye önem vermeyecekleri konusunda ayakları yere daha sağlam basabilir, daha cesur olabilir, en azından başkalarını uğruna kendilerini feda etmeme konusunda daha itinalı olabilirlerdi.

    herşey bir tarafa, epeyce bir süredir doğal insan ömürlerinin ötesinde varolabilen cansız örgütler, sosyal ve ekonomik sistemler, kurumlar veya ideolojiler adeta insan aklı ve bedenleriyle beslenerek varolmaya devam ediyorlar. üstelik bu kurumların yiyip tükettikleri insanlara da bir faydaları yok; idareci olanları biraz ihya edip geri kalan nüfusu çiğneyerek var olan mekanizmalar bunlar: "önünüzde upuzun bir hayat var!"

    afedersin ama, bok var...
    0 ...