the lost city

entry7 galeri
    5.
  1. andy garcia filmi.
    ''1958'lerin havana'sında bir grup insan zevk içinde yaşarken diğerleri diktatör batista'nın baskısı altında ezilmektedir. fidel castro ve ernesto che guevera'nın devrimci güçlerinin şehre girmesi üzerine, şehrn birinci sınıf müzik klübü el tropico'yu işleten fico fellove(andy garcia) ailesini ve sevdiği kadını birarada tutmanın mücedelesini vermek zorunda kalır. komedyen/yazar (bill murray) ise arkadaşı fico'nun olayların içine doğru sürüklenmesine tanıklık edecektir. devrim her şeyi değiştirmektedir. tüm bunlara rağmen ülkesinin uğradığı kültürel yıkımı ve insanların değişimini izlerken fico'nun hatıralarını canlı tutacak şey küba müziğine olan aşkı olacaktır.'' (dvd arkası şeysi)
    yorumum; puhaha

    çok bağımsız bir bakış getirmiş; izle dediler, izledik ama 'bağımsız bakışı' süren 143 dakika boyunca, kalçaları pantolonun altından külodu sıkıştırdığı için popunun girdiği pörtlek şekliyle ya gördük ya görmedik hacı. hatta fidel'i itin götüne sokmuş çıkarmış bile denilebilir. hakkında; 'sirk hokkabazı', 'kendini isa ilan eden kamçılı' vb sıfatlarları eklenmiş vs.. ricardo'yu, luis'i ( ki; 'luis o gözlere nasıl kıydılar yiğidim') ailenin yüz karaları yaratarak basit göndermeler yapmasaymış, kamusallaştırma hadisesine; varlıklı bir ailenin miğdesine düşkün şişko amcasının verdiği hırçın tepkiden öte yaklaşabilseymiş, bu devrimciler soksafon'a emperyalist enstrümanı diyorlaaar eleştirinin yetersizliği bu kadar göze batmasaymış, batista dönemi hakkında yeterince argüman verilseymiş; 'evet devrim herkesin hayatını farklı etkilemiş, hı hı evet değişik yau..' derdik, bence derdik. ama bu haliyle, andy sözüm sana; karizma o biçim.. ama olmamış abicim.

    ha bir de; yıl 1958 olmasına rağmen mobilyaların bellona vento köşe takımlarını andıran minimalist çizgileri, aha şimdi şurdan bi plazma çıkacak beklentisini yaratmadı değil.

    buena noches.
    0 ...