Türk ve Yunan halkı, yılların getirdiği komşuluk ilişkileri neticesinde birbirinden mutfak, sanat ve kültür anlamında fazlasıyla etkilenmiştir. Özellikle Osmanlı Devleti’nin çokkültürlü yapısı sebebiyle Türkler ve Yunanlar birlikte yaşadıkları için birçok yemeği paylaşmış ve ortaya zengin bir mutfak çıkmıştır. Bugün hâlâ hepimizin evinde bu yemekler pişmekte, “bu Yunan cacığı, bu Türk baklavası” tartışmaları sürmektedir. Bu kadar iç içe geçmiş iki toplumun ortak lezzetlere sahip olması ve bazen kavgaların çıkmasını da artık yadırgamıyoruz.
Yunan adalarına karşı sofra kurabileceğimiz yakınlıktayken, ortak yemeklerden bahsetmemek elde değil. Komşumuz Yunanistan ile yemeklerimizin birçok ortak özelliği bulunuyor. Rakı – balık kültürümüz bile neredeyse aynı. Bizdeki rakı onlarda ouzo olarak biliniyor. Rakıya göre daha yumuşak içimli ve alkol oranı düşük, tatlımsı bir anasonlu içki. Yanında servis edilen mezelerimiz de neredeyse aynıdır. Durum içeceklerde böyleyken yemeklerde de pek farkı değil tabii ki. Gelin Yunanlarla neleri paylaştığımıza bir bakalım.
Yunan mutfağından bizim kültürümüzde pek olmayan domuz etini çıkartırsanız ve kalan menüye bol köpüklü bir ayran eklerseniz elinizde iki ülkelik bir yemek listesi var demektir.
'Denizden babam çıksa yerim' sözünün müessiri Ege Denizi'nin iki kulaçlık mesafesinden ötürü Türk ve Yunan mutfakları aynı genetik mirasa sahiptir, aynı tatlarla bezenmiştir. Bir de Osmanlı imparatorluğu'nun en şaşalı olduğu dönemde Balkan mutfağının, Arap mutfağından bile etkilendiğini düşünürsek bu gayet normal.
Tabii bu konuda bol tuzlu tartışmalar da yok değil. iki ülke, bir kıta sahanlığı bir de ülke yemekleri konusunda dünyanın sonuna kadar anlaşamayacak gibi duruyor.
Bizce Türkler ve Yunanlar sokakta küs, dışarıda dost, mutfakta kuzen.