hala kaçıncı yüzyıl tartışılan şeyler çok absürt. asıl olan bakirelik değil namus kavramıdır ve bu tek başına bir zara bağlı değildir. namus iki kişinin dört bacağın arasındadır. bir insanın ruhu kötü olmasın.
bir kız evlenip boşanmıştır, tecavüze uğramıştır, başından talihsiz bir olay geçmiştir, kandırılmıştır, kötü durum ve ruh halinden faydalanılmıştır.
ama özgürlük adına zevkine herşeyi yaşayıp, yapıp sonra yaptığı işe kılıf olsun diye iki bacak arası muhabbeti yapıp, yaptığı eylemin arkasında durmayıp zar diktirme ve çeşitli hilelere başvurmalar ne kadar ironiktir. birde iyi adamlar yok kimse seven yok edebiyatı yapıyorlar.
her toplumun yazılı olmayan kuralları vardır ve toplumda bu kurallara uyulur düzen için. mesela hırsızlık kötü bir eylemdir ya da rüşvet almak ama gününüzde bunlara kılıf uydurularak meşrulaştırılmaya çalışılınıyor.