pek ilgilendirmiyor beni nerelerde kesiştiği, bana değmediği net.
yanımda götürdüklerim, götüreceklerimin de önemi yok. ya da kaç kişi kaza yapmışsa yapmış. kaç kişi sana bakıp seni görebilmiş anlamsız tren yolculuklarında onu da bilmiyorum.
bildiğim tek şey var bizim evden size tren yok. beni kapının önünde hiçbir durak indirmiyor malesef. başka yüzlere de tahammülüm yok. heveslere doyduk sanki. artık yeter ki..
ki ki ki..
her şeye rağmen gülümseyen şapşal suratlarımız çok çekici kabul et.
saçlarını okşamak istiyorum tren yolculuklarında
ne bileyim, ellerinin sayfaları çevirişi gibi ellerim değsin istiyorum saçlarına; o kadar narin olamayabilirim ama sakıncası da yok.
perşembeleri sevmeyişimin de bir anlamı yok.
ne kadar aptallaştığını görür gibiyim.
gelsene bir perşembe günü
şarkılar söylemeliyim.