toplumsal cinsiyet rol gerginliği paradigması

entry1 galeri
    1.
  1. toplumsal cinsiyet normlarına uymanın ve bu normları ihlal etmenin sonuçları üzerinde duran bir yaklaşımdır.

    toplumsal cinsiyet rollerinin cinsiyet normlarına göre belirlendiği, bu rollerin çatıştığı, tutarsızlıklar barındırdığı ; ihlalin sosyal kınama ve olumsuz psikolojik sonuçlar doğurduğunu söyler. kurama göre, cinsiyet rollerini ihlal etmenin sonuçlarından erkekler, kadınlardan daha çok etkilenir.

    erkekler için belirlenmiş normlar pratik değildir, maladaptiftir bu yüzden erkekler bir gerginlik yaşar, kuramın asıl değindiği nokta da budur. örneğin, erkeklere biçilmiş '' erkek saldırgan olmalıdır '' normu işlevsizdir ve hegemonik baskı altındaki erkekler bu rolün gereklerinin ve bu gerekleri ihlal etmenin gerginliğiyle yaşarlar.

    daha evvel de değinmiştim, birtakım ilkel kabilelerde çocuklar erkekliklerini kazanmak adına çeşitli acı verici evrelerden geçerler: dışkıya bulanmak, burnuna çomak sokup kanatmak gibi.. toplumumuzdaki gibi hegemonik baskıyla yetişmiş toplumlarda ve ilkel kabilelerde şu görüşün yaygınlığına şahit olursunuz : erkek doğulmaz, erkek olunur.

    erkeklerin yaşamları boyunca bir mücadelenin içerisinde olmaları, riskli ve tehlikeli davranışlarla erkekliklerini kanıtlamaları ( cinsel ilişkiyi abartma, aşırı alkol tüketimi, hızlı araba kullanma vs.) yönündeki telkin erkeklerin saldırganlıklarını arttırmakla birlikte bu durum erkeklerde bir kaygıya da yol açmaktadır. erkekliğin kazanılması güç, kaybedilmesi kolay bir yapı olarak addedilmesi kırılgan erkeklik dediğimiz bir olguyu ortaya çıkarır.

    erkeklerin bilhassa kadınlara karşı sergiledikleri saldırgan tutumlarda tüm bunların payı olmakla birlikte, ilkel bir kabilenin üyeleri olmayan bizler, erkekliğin kazanılan bir nitelik değil , bir cinsiyet kimliği olduğunu bilerek hareket etmeli ve bu kimliğe şiddeti, saldırganlığı, cinsiyetçi tutumları addetmemeliyiz. işlevsel olmayan sosyal normlar görüldüğü üzere her iki cinsiyete de zarar verir ve toplumda maladaptif bir dengesizlik ortaya çıkarır. kadın ikincil konuma itilirken, erkek birincil konumda olmak ve orada kalmak adına verdiği mücadele altında ezilir.

    erkekler paradoksal olarak eril kültürün hem üreticisi hem ürünü durumundadırlar ; hem sahibi hem de kölesidirler.

    (bkz: kırılgan erkeklik teorisi)

    Edit : kitap önerisi (bkz: erkekliğin Türkiye halleri)
    4 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük