Hatırıma sen düştüğün zaman daha mutlu oluyorum. Bunu hep sorguladım. Sana olan sevgimi, muhabbetimi. Evet ilk başlardaki o insanı hayal dünyasında yaşatacak kadar kuvvetli değil ama inan nasıl ki atomun çekirdeğinin etrafında dönüyorsa elektronlar, nasıl ki aşk duyuyorlarsa.. Nasıl ki pervaneler canları uğruna ateşin etrafında dönmekten büyük bir zevk duyuyorlarsa , ben de sana öyle bir meyil duyuyorum. Seni hatırladıkça, anımsadıkça.. Yani bilmiyorum, kavuşamayınca mı aşk olur, kavuşursak ne olur , nasıl olur bunları hep düşünüyorum. Düşünmek çok mühim çünkü. Senin ve benim mutlu olacağımız, iç huzurunu yakalayabileceğimiz bir hayatımız olacaksa eğer Yaradan bizleri getirsin bir araya. Tersi bir durum olacaksa, ben senin mutlu olmanı o kadar çok isterim ki. Yıllar sonra görsem de mutlu musun diye sorabilsem keşke, huzurlu bir yaşam sürüp sürmediğini bilebilsem.. Senin bende çok derin bir manan var. Muhtemelen bu mana beni çekiyor, alıyor, yakıyor ve yıkıyor.. Çok değerlisin benim için. Ne olur seni seven , sana değer veren birisine gönül ver. Seni ancak ve ancak bu huzurlu kılabilir. Seni üzecek, kıracak, incitecek, iç dünyanı anlayamayacak insanlardan uzak dur.. Naçizane düşüncelerim sevdiğim. Hatta ve hatta seni kırmaktan, üzmekten o kadar korkuyorum ki seninle bir araya gelmek fikri bile ürkütüyor beni bazen..