denizin ortasında çakarı bozulmuş deniz feneri gibi karanlık dünyanın gözcüsü olmaktı belki?
nedensizce de kaçabilmeliydi herkesden,
peki neydi alıkoyan?
mavinin gücü nerede başlayıp bitiyordu ki?
baharı, denizin ortasında nasıl yaşar korsanlar?
soruların cevapları, hayatın neresinde gizliydi?
kopya çekmek ne kadar adil olabilir di?
yoksa anlamsızlığa anlamlar
yüklemek miydi yaşamak?
veya hiç uyanamadığımız uykularımızın oyunumuydu rüyalar?
kararlı mı olmalıydık, ya da tali fikirlere açık mı bırakmalıydık beynimizi?
diğerlerinin gücünü kabul etmek,
baştan kaybetmek değil miydi savaşı?
belki de yeniden donkişot'a dönebilmekteydi kurtuluş...