gora filminde, sinema salonundan çıktığı anda ''ikincisi ne zaman çıkar acaba?'' diye bekleyen heyecanlı izleyici...
müthiş bir cem yılmaz stand-up'ından sonra ilgiyle beklenilen...
kullandığı ilaç* dolayısıyla dudakları inanılmaz çatlayan ve gülünce dudakları kanayan biri olarak bu filme giderken yanında bepanthene götüren ben...
ve beklentileri karşılayamamış bir film , başka bir ifadeyle yemek masasında aç kalmış cem yılmaz hayranları...
içinde 3 bin 700 tane espri barındırmasına rağmen 3-5 kere güldüğümü hatırlıyorum('gol olur' esprisi en iyisiydi).
işin içinde cem yılmaz olunca tabii insanlar ''kesin komiktir'' diyerek gidiyorlar(aynen ben de).cem yılmaz'a toz da kondurmamaya çalışarak, ''ulan film komikti ama benim kafam bozuktu herhalde'' şeklinde telkinlerde bulundum kendime, ancak filmin sonunda salondan çıkmakta olan insanların yanındaki arkadaşlarına yaptığı yorumlarla yalnız olmadığımı anladım.
dile kolay 130 dakika... 2 saat 10 dakika'da izleyiciyi tatmin etmemesi çok tuhaf. Kendi kendime ''Acaba filmi çeken cem yılmaz değil miydi?'' gibi aptalca soru bile sordum.
Gora'daki arif karakteri gitmiş de yerine itici ve ilk filmdeki -sesi de dahil- değişik bir arif gelmiş.
filmin sonu da 130 dk'lık bir filme uymayacak nitelikteydi. ayrıca hasan kaçan yerine rasim öztekin oynasa daha iyi olabilirdi(kaleci olurdu hem)*
iyi yön olarak pek bir şey sayamayacağım ama zamanınız bolsa ve merak ediyorsanız gitmenizde fayda var.