bana ayı ted gibi oh yes dedirten nolan filmi.
ilk fragmandaki aksiyon yerini ikinci fragmanda biraz drama bırakmış gibi. ilk fragmanda yerimde duramıyorken ikinci fragmanda ağlamaklı oldum.
ama sevdim bunu. fondaki müzik değişimi de etkilemiş.
kafamda bazı şeyler vardı ama şu an biraz daha bir şeyler anladım gibi.
tenet sözcüğünün kullanımından bahsedildi doğru yerde doğru zamanda.
ayrıca bizim zenciye eğitiminde eşlik eden sarışının şu sözü filmi anlamamızda anahtar olabilir. poligonda “nişan al ve tetiği çek” diyor, bizim zenci silahı ateşliyor ama mermi hedefteki kayadan çıkıp duvardan sekip şarjöre geri giriyor ve sarışınımız:
“mermiyi atmıyorsun, onu yakalıyorsun” diyor.
bir başka örnek daha var:
vampir ile zenci bir yerde camlarda olan mermi izlerine bakıyorlar.
vampirimiz “burada ne olmuş böyle?” diye soruyor.
bizim zenci de “daha olmadı ki” diyor.
robert pattinson'un yerinde leonardo di caprio olsaydı nasıl olurdu diye düşünmedim değil ama kendisi de bayağı yakışmış rolüne ve hakkını verecek gibi.
küçük bir tahminim, tenet sözcüğü gelecekte olmuş bir olayı engellemek veya değiştirmek için kullanılan bir anahtar sözcük ve bunu sadece zenci arkadaş yapabiliyor.
ayrıca bir tahmin daha yürütmem gerekirse; bizim robert pattinson, filmdeki rus zengin adamın bir sektördeki en büyük rakibi ve bu rakibi alt etmek için zenci ile işbirliği yapıyor.
hintli kadında da bir şeyler var gibi. zengin ve iyi birine benziyor.