Herhalde yaşamayan çok az insan vardır. Gerçekten çaresiz, tek başına ve çok güçsüz hissettiren bir hadise. Tacize uğramak zaten kötü olan birşeyken çocukken bunun yaşanması bünyelerde kalıcı hasar bırakabiliyor.
Ama çok daha zor durumlar var. Taciz olunan süre kısayken ve genelde toplu taşımalarda olurken, gözünü kapatıp biraz daha dayanınca geçmesini umut edebileceğin yerlerdeyken; bazı başka durumlar pek öyle olmuyor. Mesela çocukken karşılaşılan zorbalıklar gibi. Çok sayıda çocuğun sizi köşede kıstırması ve siz gözünüzü kapatmaya çalışırken olayların daha kötü yerlere evrilmesi yumrukların yerini tekmeler, tekmelerin yerini sopaların alması gibi. Bunun yanı sıra erkek çocukların arasında aşağılanıp, utanılınacak bir durum olan dayak yemiş olmak daha başka kötü bir durum. Neyse ki biz bu duruma ayak sağladık. Bize bir vurana iki vurduk, üç vurduk. Arkadaşıyla gelenin yüzüne tükürüp saldırdık. Ama birde bunun ruhumuzda açtığı yaralar var. Yıllarca başkasına verdiğim zararların başıma gelmesinden korkmam, okula giderken ve okulda uzun süre bakanlara karşı agresif tutum sergilemem, bıçak taşımam, insanlara güvenememem, arkadaşlarıma fazla bağımlı olmam, farklı anlamlar yüklememin sebepleridir.
Cinsel Tacizden daha kötü birşey varsa; o da hergün gitmek zorunda olduğun okulda haftanın en az bir günü kavga etmendir. Düşünsene hergün okula gidiyorsun ve üç kişi sana saldırıyor, sonra sen onları sıkıştırmaya çalışıyorsun, sonra başkaları onu bunu derken bu böyle devam ediyor. Ve yıllarca okula gitmek zorundasın, o insanları tekrar görüyorsun, ve yürürken birisi sana arkandan saldırabiliyor. Bu tereddütlerle yaşamak zor bir durum.