Geçtiğimiz yıl, değer verdiğim bir arkadaşımla ilişkimi koparmak zorunda kaldım. Bu hiç kolay olmadı... Halen acı çekiyorum.
Sebep de, onun bana olan duygu ve bakış açısının yıllar sonra değişmesiydi.
Arkadaşlığı yine de kurtarabileceğimizi düşündüm, sanıyorum o da bu şekilde düşündü.
Ama devreye "aşk" gibi bir duygunun yarattığı kıskançlık girince, umursamıyormuş gibi yapma çabaları da bana samimiyetsiz geldi...
Eskiden ben de daha ziyade kapalı kutuydum böyle. "Kol kırılır yen içinde kalır" filan... kan kussam kızılcık şerbeti içtim diyeceğim...
Birincisi ben hiç kimseyi kandıramadım o şekilde. Aşk gibi bir duyguyu gizleyemezsin... Gizlediğini zannederek sıçıp batırırsın ancak. Kendini daha da rezil edersin; sevmek birini, rezillikse artık, ne bileyim...
Değil tabii... Ben biraz fazla egolu, kendine de güvensiz bir kızdım o kadar. Geçmiş saçma travmalar yüzünden böyleydi bu da.
Ama hayatta bir nokta geliyor, açılıyorsun... Şeffaflaşıyorsun. Kıra kıra açıyor seni hayat. ("Açık" olmak da kırılma riski getiriyor tek başına ama konu şu anda bu değil. Parantez içinde fakat, daha da cesur oluyorsun demek ki... Hatta çok daha güçlü.)
dolayısıyla o noktadan sonra ben birine aşıksam, bunu sadece o kişi değil, bütün dünya bilmeye başladı yani... Karşılığı olsa da olmasa da, çoğu zaman da oluyordu.
Vurdu mu acıttı mı (mecazen tabii ki), gelsin artık hüngür hüngür ağlamalar. isteyerek çok gidişlerim oldu çünkü kendime saygım var.
"Sana deli gibi aşığım, belki hep de öyle kalacağım, ama hoşçakal."...
Şiar bu bende artık. Blöf de değil, taktik de değil... Kendi adıma (ve muhtemelen o kişi adına da) yapılması gereken doğru şey çünkü bu...
O arkadaşım beni günlerden bir gün başkasıyla kucak kucağa görsün istemedim. O gidemiyordu, ben gittim...
Aşık olduğum adamdan da şu sebeple gittim:
Hava güneşliyken iyi de, o asla zor günde benim yanımda duramayacaktı...
O arkadaşımın aksine...
ikisine de hoşçakal sonuçta. Hem kendi iyiliğim, hem onların iyiliği için.
Ben acımı çeker ağlarım... Arkadaşıma, aşığım dediğim ama bende hiç emeği geçmemiş ve zaten beraberlik de yaşamadığım bir adamdan tabii ki de çok daha fazla üzülüyorum... ikincisiyle ilgili yaşanamamışlıklar çok kötü sadece.