Ezilen halkların anti-emperyalist nitelikli milliyetçiliği. enternasyonalde lenin-roy tartışması sonunda sol mücadelenin destekleme kararı aldığı milliyetçilik ki sovyetler de türk milli mücadelesini de desteklemiştir. Evet, kemalistlerin hareketi de sol milliyetçilik kategorisindeydi. Ama bağımsızlık sonrası bu yol terk edildi. Kendi insanından utanan, kendi geçmişinden utanan, kendi gibi olan diğer uluslardan utanan bir hal aldı. Mesela kemalistler çok söyler. Efendim, dünyada anti emperyalist, üçüncü dünya hareketini biz başlattık. Ama O üçüncü dünya soğuk savaş yıllarında sana hiç sempati duymadı. Üstelik yıllarca seni dışladılar. Sen kendini kapitalist batıya beğendirmeye çalışıyordun. Hiç bir ezilen ulusa model olmadın. Gandhi’nin hareketi gibi bir model olmak yerine, batı taklitçiliği yaptın. O andan itibaren sol milliyetçiliğin solu falan kalmıyor tabii. Zaten atatürk’ün kendisi de hiçbir zaman anti-emperyalist, sosyalist eğilimlerde olmadı. Meraklısına bir not daha bırakayım. Atatürk’ün 1935’te kurduğu üniversite de sosyal bilimlerde dünyada hala bir iz bırakabilmiş değil. Ama hintler subaltern ekolü ile entelektüel anlamda da dünyadaki ezilen milletlerin mental liderliğini ele almış haldeler. Bu da gösteriyor ki Kopyacılık seni ancak bir yere kadar getirir, o kadar.