önce Propaganda Massonica adı ile farklı bir amaç için kurulup daha sonra Propaganda due ismini alan ve 80'li yıllarda türlü türlü kirli ilişki ve işlerde parmağı olduğu ortaya çıkan loca. epeyce karışık bir ilişkiler yumağı içerisinde bulunduğu, yapılan temiz eller operasyonu ile bir parça ortaya çıkmışsa da, konuyu eşeleyen birçok kişi maalesef birileri tarafından "susturuldu. "
bazı kişilere göre p2 bir mason locası değil, sadece kendisine loca adını veren birkaç mason tarafından kurulmuş kirli bir örgüt ve olaylar patladıktan sonra bu kişilerin masonlukla ilişkisinin kesildiğini söylüyorlar.
locanın kurucusu, geçmişinde pek de rahat durmamış bir kişi olan Licio Gelli.
parantez içerisindeki kısım alıntıdır:
(“II. Dünya Savaşı'nın başlangıç safhasında Gelli Arnavutluk'ta savaştı.
Daha sonra SS'e katıldı. Orada üst düzey baskın önderi konumuna geldi ve Naziler için bağlantı memuru olarak çalıştı.
Görevlerinin arasında italyan partizanları keşfetmek ve onları emir sahiplerine gammazlatmak vardı. Erken elde ettiği servetini, savaş zamanında Yugoslav Devlet Hazinesi'nin saklı bulunduğu, italyan şehri Cattaro'da olmasına borçluydu. Bu hazinenin önemli bir kısmı bir daha Yugoslavya'ya dönmedi, çünkü Gelli onu çalıp, ortadan kaldırmıştı." (Im Namen Gottes?, David A. Yallop, sf.159)
"Gelli bir taraftan CIA için hizmet verirken diğer taraftan 1956'ya kadar KGB için casusluk yaptı.")
-alıntı sonu-
mossad ve gladio ile bağlantısı olduğu iddia edilen p2'nin başındaki bu kişinin, emirleri bizzat ABD'nin eski Dış işleri Bakanı Henry Kissinger'dan aldığı söylenir.
p2'nin karıştığı skandalların içerisinde yer alan önemli bir bankanın geri planındaki, Kissinger dışında kalan önemli isimler, her taşın altından çıkan Rotschild ve Rockefeller aileleri. zaten bunların adının karışıp da dünyanın hayrına işleyen bir olay göremedik henüz.
locanın bunlar dışındaki üyeleri genellikle önemli isimlerden oluşuyor; hakim ve savcılar, polisler, adli tıp görevlileri, milletvekilleri, senatörler... birkaç farklı birime bölünmüş loca ve bu birimlerdeki üyeler bile birbirlerini tanımayacak şekilde, gizlilik içerisinde yürütmüşler tüm faaliyetlerini. teröristleri çeşitli eylemlerinde kullanmışlar. istemedikleri bir hükûmet başa gelirse darbe yapmak için planları bile hazırmış. ayrıca birtakım suikastlere de adları karışmış.
locanın önemli adamlarından biri de roberto calvi ki bu adam yukarıda bahsettiğim bankanın sahibi. banka borçlanıp batınca, italya'dan kaçan bu arkadaş mafya ile vatikan arasındaki ilişkileri de sağlamlaştıran kişiydi. her türlü hayali şirket kurma ve kara para aklama işine bakıyordu. ancak sonu, hizmet ettiği loca tarafından, köprüde infaz edilmek oldu. ceset üzerinde masonik sembollerin hangisini ararsanız vardı "biz yaptık " dercesine... aslında belki de birileri böyle düşünülmesini istemişti, çünkü calvi'nin masonlukla alakası bile olmayan sekreteri de aynı gün öldürülmüştü. bu arada, bu ilişkilerin ortaya dökülmesinin nedeni ve ilk isimlerinden biri olan bankacı michele sindona da birkaç yıl sonra öldürüldü.
bilirsiniz bu işler böyledir; su testisi su yolunda kırılır.
p2 ile ilgili soruşturma yürütenlerin başına türlü türlü işler geldi ve bir kısmı öldürüldü. aslında tüm bunların sorumlusu locayı ele geçirip istediği şekilde kullanan Merkezi istihbarat Teşkilatı (cia) diyebiliriz. zaten soruşturma da, belli bazı isimler dışında kimseye zarar veremedi aslında.
mesela arada birçok kişi ortadan kaldırıldığı halde Gelli'ye kimse dokunmadı. olan yine piyonlara olmuş, esas isimlerin rahatı birazcık kaçmışsa da, hepsi bundan ibaret kalmıştı.