avatar the legend of korra

entry239 galeri video3
    231.
  1. yayınlandığı ilk zamandan beri kendi kendime "neden eski tadı vermiyor?" diye düşünüp durdum. 2014'ten beri buna net bir cevabım yoktu, ta ki ATLA'yı en baştan izleyip korra efsanesi'ni hemen ardından izleyene kadar. sorunun 2 ana cevabı ve alt başlıkları var: Birincisi, Aang ve arkadaşlarının serüveni bir yolculuk hikayesiydi. Bildiğiniz gibi yolculuk hikayeleri her zaman daha sürükleyici ve merak uyandırıcıdır. gidilen görülen yerlerde karşılaşabilecekleri şeyler insanları heyecanlandırıyordu. örneğin kyoshi adası benim için muhteşem bir ziyaret noktasıydı. ateş ulusu tapınağı da öyle. ayrıca aang'in geçmişine ve hava ulusuna dair pek çok bilgiyi hava tapınaklarına yapılan ziyaretlerden öğrenmiştik. bir de bu yolculuğa bir kaçma-kovalama ayrıntısı da eklenince seyirlik bir zevk ortaya çıkıyordu. bunu maalesef korra'nın hikayesinde göremiyoruz. korra kafeste büyümüş bir kuş. kendisinden önceki binlerce avatar'ın aksine o güney kutbundan hiç ayrılmamış bile, bırakın dünyayı gezmeyi.
    ikincisi ise avatar dünyasının doğu felsefesinden uzaklaşıp (saatin rakamlarını çince yazmakla doğu felsefesi yaşatılmış olamıyor maalesef) her şeyin 1930'lar amerikasının tadını vermesi. teknolojik gelişmeler olmasın demiyorum ama "tosbağa ördeği, uçan lemur" gibi saçma sapan hayvanlar varken telefonun yine telefon, arabanın yine araba olduğunu görmek biraz ATLA serisinin yaratıcılığını takip edememiş hissi veriyor. hele bölüm başında iroh'nun sakin sesinden sonra o maç sunucusu sesli adamı dinlemek içimi sıktı gerçekten. bir de artık kimsenin geleneksel dövüş stillerini bilmeyip sadece birbirine taş su fırlatması...
    işbu entry ATLA ve korra efsanesini kıyaslamak değil ancak seride sıkıntılar olduğu belli. pek çok yerde ATLA göndermesi yapmak için kasmışlar ama göndermeyle değirmen dönmeyeceğini pek çok yapımın ikinci filminde, ikinci sezonunda veya devam serisinde defalarca gördük. korra maalesef aang'in bıraktığı mirası sırtlayamıyor, pek çok yerde bu yükün altında kalıyor.
    ruhani yanı neredeyse hiç olmayan korra 2 dakikalık bir aang sekansıyla avatar halini kontrol edebilmeyi öğreniyor, ki aang gibi biri için bile 1 bölüm sürmüştü. korra'nın sürekli tavırlı hareketleri, mako'yla uyuşmayan dinamikleri, kimseyi dinlemeyişi, tenzin'in yetersiz bir hoca oluşu vs. izlerken sürekli aynı döngülerde dönüp duran hikayeler... birine güveniliyor, sonra o bambaşka biri çıkıyor. birine yetki veriliyor ortalığın anası gibiliyor falan filan.
    en üzücü durum ise aang'in kötü bir baba olduğunu görmek *. evet, aang hava bükücü çocuğu tenzin'le muhteşem baba-oğul zamanı geçirmiş. muhtemelen kya da katara'yla epey su bükme eğitimi yapmıştır, peki ya bumi? ben bu konuya çok üzüldüm arkadaşlar. ne kadar üzüldüğümü anlatamayacağım için burada bitiriyorum. zaten kimse okumayacak ama ben kafamdakileri toparlamış oldum.
    1 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük