yıllar önce moda sahilinde, lise çıkışında arkadaş grubu olarak takılıyoruz, içiyoruz.eski sevgilimin orada olduğunu sonradan öğrendim. sarhoşum biraz. yanına gittim. elimde bir vodka şişesi var. fenere dönmeden tellerin orada duvara yaslandık durduk. yanımızda uzaklara dalmış dertli bir adam var. 45 yaşlarında, duruşundan bile yalnız olduğunu haykıran bir görünüşü var. bir elinde bira şişesi, bir elinde taşınabilir küçük bir teyp var. demir attım yalnızlığa şarkısı çalıyor. böyle güzel bir bahar günü, ancak bu denli fazla hüzün barındırabilir. şarkının da etkisiyle hüngür hüngür ağlamaya başlamıştım. eski sevgilim de benim ağlamama dayanamamış olacak, ağlamaya başladı. sarıldık, ağlaştık. oradan yalnız ayrıldım. sanki bütün aşklarımı, bütün mutluluklarımı o duvarın dibinde bırakmıştım. benim için çok hüzünlü ve çok anlamlı bir anıdır. elimde şişelerle sık sık ziyaret ederim orayı. bütün geçmişim bundan ibaret. o günleri bile özledim. insan yaşadığı her acıyı, her üzüntüyü son sanıyor. bundan fazlası olmaz dedikçe daha fazlası mutlaka oluyor. şaşırmamak gerek.