sonunun havada kalmasına rağmen oyuncularla güzelleşen, ayrıntılara gizlenmiş diyaloglarla beni benden alan filmlerden biridir.
öyle sahneleri var ki; insan resmen can çekişiyor.. madam despina tadındaki demet akbağ ın meyhanesi eksik kalmış bir. masa süsleri, çiçekleri de çocuklarıydı işte. güzel yürekli kadın, dağ gibi kadın; "kadın gibi kadın".. gerçekten de öyle..
özgü namal ın ellerine hayran kaldığım sahnelerde çabucak geçilmemeli. o nasıl bi eldir ki dokunduğu her yerde parmak izi ezberletiyor. asil fakat bir o kadar da hafif meşrep kadın rolünü nasıl böylesine içine alarak yapıyor anlamış değilim. zıt kadın; zıtlığın olduğu her şey güzeldir..
herkese çıt çıt çekirdeğini paylaşabilcek ruhu sakin insanlar rastlasın dileğim.
bana göre; bazı şeyler görmezden gelinirse ve oyunculara odaklanılırsa, olmuş film.