Diyarbakır, islam’ın beşinci şerefli şehri, insanlığın manevi başkenti olan hayırlı beldelerden bir beldedir. Kudüs gibi göklerde inşa edilmiş de yere inmiştir sanki. Diyarbakır Ali Emiri’nin neşesi, Cahit Sıtkı’nın esintisi, Ahmed Arif’in onuru, Mehmed Uzun’un düşleri, Ahmet Kaya’nın ciğeri, Yılmaz Güney’in nefesi, Esma Ocak’ın gözbebeğidir. Celal Güzelses’in görkemli sedasının yankısı duyulur taşlarında.