suç ve ceza

entry469 galeri
    423.
  1. dostoyevski'nin başyapıtlarından.

    ****alıntı****

    -onlara göre bütün kötülüklerin nedenini “çevrenin bozukluğunda” aramak gerek, başka hiçbir şeyde değil. onların en sevdikleri cümle budur. bundan da şu sonuç çıkıyor: eğer toplum normal bir biçimde düzenlenecek olursa, ortada protesto edilecek bir şey kalmayacağına göre, bütün suçlar hemen kalkıverecek. herkes bir anda dürüst oluverecek... burada doğa hiç hesaba katılmıyor, kapı dışarı ediliyor. doğaya kimsenin metelik verdiği yok. onlara göre, canlı bir akış halinde, tarih boyunca gelişen insanlığın, eninde sonunda, kendi kendine düzenli bir toplum haline gelmesi deği; tam tersine matematik bir kafadan doğan sosyal sistemin, canlı bir akıştan önce, tarihsel ve canlı bir evrim olmadan, bütün insanlığı bir anda düzenlemesi, dürüst, kusursuz bir hale getirmesi söz konusudur. onların, bir içgüdü ile rezaletten ve budalalıktan başka bir şey olmayan tarihi bu kadar sevmemeleri bundan ötürüdür. böylece her şeyi aynı budalalıkla açıklamaktadırlar. hayatın canlı akışını sevmemeleri de bundandır. canlı varlığa ne gerek var! canlı varlık hayat ister, canlı varık makineye boyun eğmez! canlı varlık kuşkucudur, canlı varlık geçicidir.

    -şimdiki halde maksatsız ve hedefsiz bir huzursuzluk, gelecekte ise adece, karşılığında hiçbir şey elde edilmeyen, bitmez tükenmez bir fedakarlık!... işte bu dünyada onun nasibi bu idi. sekiz yıl sonra ancak otuz iki yaşında olacağını ve yeniden yaşamaya başlayabileceğini düşünmekle nasıl avunabilirdi? var olmak için mi yaşayacaktı? ama, o eskiden de bir ülkü, bir umut, hatta bir hayal uğruna varlığını bin defa fedaya hazır değil mi idi? sadece var olmak ona her zaman az görünmüş, o hep bundan fazlasını istemişti. belki de sadece isteklerinin bu gücünden ötürüdür ki o zamanlar kendisinde, öteki insanlardan daha yüksek birtakım haklar bulunduğuna inanmıştı.
    0 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük