Sembolizmin dibine vurmuşlar. Prometheus, Roma, Yunan mitleri gibi daha pek çok şey var bu filmde. Özellikle bir sahne var ki Zincire vurulmuş Prometheus mitinin aynısı.
Filmi anlamayanlar için şöyle bir açıklamada bulunayım. Öncelikle bu psiko-sembolik bir film. Yani görünen ögeler aslında gerçeklerin, yaşanmışlıkların veya içsel tepkilerin yansımaları.
Filmde aslında bir cinayet işlemiş ve ardından bunun travmalarını kaldıramadığı için, kendi zihninde gerçek olmayan bir senaryo yaratan bir adamı görüyoruz. Bu kişi Tommy. Tommy daha önce birini öldürmüş. Şuanda kaptanın da bir sahnede söylediği gibi soğuk bir hapiste üşüyerek psiko-hipnotik bir travmanın içindeki mahkum. Deniz feneri onun içindeki yalnızlığı ve her şeyden uzaklığı simgeliyor. Gelecek olan gemi onun iletişimi ancak dışarıyla hiç konuşmadığı için gemi gelmiyor. Kaptan onu sürekli aşağılayan ve hor davranan vicdanı. Bazen onunla iyi anlaşıyor çünkü onun bir parçası ancak genelde hep hakaret duyuyor çünkü kendiyle barışık değil. Deniz kızı aslında Tommy’nin cinselliği. Her ortaya çıktığında saldırganlığını tetikliyor. Seyir defterinde hakkında kötü şeyler yazıyor olması ise Tommy’nin kendini beğenmediğini anlatıyor.
--- spoiler ---
insanın kendi ile olan savaşını güzel vermiş. Herkese hitap etmeyebilir hatta saçma bulabilirler. Lakin sakin kafa ile izlenilmesini tavsiye ederim.