mustafa kemal atatürk

entry14351 galeri video87 ses1
    13390.
  1. o ihtilal bayrağı

    On sekiz yıl… ne zorlu, ne emsalsiz, ne çetin.
    Fert halinde bir timsal azmine bir milletin:
    Işık saçlı, gök gözlü, Tanrı sözlü bir timsal;
    Sivas'tan Ankara'ya geldi Mustafa Kemal.
    O gün Türk milletinin şahlanan hıncıydı o;
    O gün mazlum Asya'nın kahhar kılıncıydı o.
    Tutuşturmuş değdiği fikri hissi toprağı,
    Alev saçlı, gök gözlü, o ihtilâl bayrağı;
    Dolmuş boş gönüllere, kör gözlere fer olmuş;
    Girdiği her savaşta en son muzaffer olmuş;
    Çıkmış meydana Türk'ün en çok daraldığı gün;
    Odur yenen son makûs talihini Türklüğün:
    Pirene'den, Tuna'dan, Mohaç'tan, Plevne'den
    Ta Sakarya'ya kadar gerisin geri giden
    Müthiş, makûs bir bahtı yenebilir ancak o.
    En haklı ihtilâlin en başında sancak o;
    Ona ta can evinde yer vermeli insanlar.
    Osmanlı anlayamaz onu, ancak Türk anlar:
    Ateşinde erimek, yeniden şekle girmek,
    -Ona ram olmak değil- biraz da olmak gerek;
    Her haliyle örnek o Türk için erkek için;
    Onu anlamış olmak ve onu sevmek için
    Daralınca gönülde o azmi bulmak gerek;
    Ona diz çökmek değil, ona doğrulmak gerek;
    Şarklılık, Osmanlılık, gerilik bir tarafa!
    Garplı kafa, Türk gönül; ak alın, olgun kafa…
    istediği hasada bu yerde rençberiz biz;
    Onun "Mustafa Kemal" dediği gençleriz biz!
    Ankara! Bayramını gönülden kutlarız.
    Bir daha bunalırsan "o" vardır ve biz varız…
    Atatürk! Burçlarında bekliyoruz biz nöbet;
    Bizce birdir seninçin yaşamak, ölmek; emret!
    Emret: Kanı çekilmiş damarlarla dolaşalım;
    Bir an senin izinden saparsak kahrolalım…

    behçet kemal çağlar
    3 ...