Dizinin 1. Sezonunu yeni bitirmiş biri olarak konuşuyorum, belirteyim. Senaristlerin oluşturmaya çalıştığı karakteri anladım, thomas shelby'nin her hareketi, her konuşması, diğer karakterleri manipüle edişleri belli bir çerçeveye oturuyor. Nitekim oturmalı da, nihayetinde kendisi bir lider ve elbette liderlerin niteliklerini taşıyacak. Fakat...
Fakat kendisi ve çevresi üzerinde bu derece hakimiyet kurabilen, hayatlarına müdahale edebilen ve bu otoritesini de kabul ettirebilmiş bir kişinin; daha önce hiç görmediği, kasabaya yeni gelen ve bulunduğu ortama aykırı duracak kadar güzel ve genç bir kızı detaylıca araştırmamasına, en azından peşine iki adam takıp da takip ettirmemesine şaşıyorum arkadaş.
Thomas en gizli kalması gereken sırlarını dahi paylaşacak kadar yakın bulduğu bir kişiye nasıl olur da kendinden beklenmeyecek derecede dikkatsiz ve temkinsiz bir şekilde yaklaşabiliyor anlamıyorum. Sanırım senaristler bunu "aşkın gözü kördür"e bağlamak istemiş ancak doğrusunu söylemek gerekirse pek elle tutulur bir hareket değil bu.
Kız her hafta müzeye gidip raporlar sunuyor ama thomas'ın ruhu bile duymuyor he? Hadi oradan be..