"Başarılı bir insan olmaya çalışmayın değerli bir insan olmaya çalışın"-Albert Einstein
Hikayesine tema olarak bu cümleyi alan film. daha çok bir toplum eleştirisi, değer yargıları ve insanların sizi insan olarak görmesi için ne tür bir kalıba girmeniz gerektiği söz konusu. Onu da spoiler vermemeye çalışmadan ancak şu şekilde ifade edebilirim; insanların gözünde iyi bir insan olabilmeniz için topluma ve kurallarına uymanız gerektiği gibi çalıştığınız işte başarılı ve zengin olmanız da gerekli. Lakin filmimizin yıldızı Sydney bu saydıklarımın tam tersi bir karaktere sahip; yaptığı işi gereği yalakalık yapıp filmin tabiri ile "yıldızların ışığından yararlanmaktan" ziyade gerçeklere ve sansasyonlara önem veren, takım elbise kravat giymek yerine sevdiği kırmızı tişörtünü ve şortunu altına geçirip kimsenin gözünde değeri olmayan bir filmi baş yapıt kategorisine koyan, amacı kendisi için seçilen değil kendi sevdiği işi yapmayı görev edinmiş bir adam, çevresinde başarısız, ezik, domuz vb. gibi kelimelerle anılan birisi.
Peki bu adam toplumun istediği kalıba girerse ne olur onu izliyorsunuz ama işlenişteki küçük problemlerden dolayı bunu tam olarak anlamanız için sonunun gelmesini beklemeniz gerekiyor.
Böyle bir konuyu ağırdan alan bir Avrupa filmi yapmaktan ziyade işin içine komedi ve absürt sahneler koyarak işlemişler, anlatmak istediği biraz muallakta kalmış ama yine de seyirlik bir şey çıkmış ortaya. Kirsten Dunst filme ve karaktere çok yakışmıştı Megan Fox ise bir kez daha yeteneksizliğini bize kendisini göstermekten geri durmadı.
