fen lisesi açıldıktan sonra karizması bozulan okuldur. bizim zamanımızda kolej denirdi buraya. bir de tek rakibi atatürk lisesi vardı. aslında kırklareli küçük bir yer olduğu için de herkes birbiri ile dost arkadaş. basketbol maçları olurdu fena eğlenirdik, küfür falan. zevkliydi ya!
tabi hocaları da efsaneydi. en azından bize öyle gelirdi. yücel hoca vardı, zekasına hayran kalırdık. "dana kardeşim" der fırça atardı. söylemesi ayıp sınıf başkanıydım, geçmişimiz olmuştur bayağa onla da. derken sibel hoca geldi, tartışmasız en temiz hocamdı. hala da bu sıfatı var. bir de bir kızı vardı, aynı sibel hoca! biz mitoz bölünme ile çoğladıkları kanaatine varmıştık. o itiraz ediyordu ama sonuç değişmedi sanırım.
önder hoca vardı, dah sonra fen lisesine geçmiş yazık oldu. biyoloji notları vardı. gereksiz bilgiler diyeceğim ayıp olcak önder hoca'ya ama çok ayrıntılıydı ya. konuşması da komikti önder hocamızın. şimdi anlatamam ancak bilen zaten anlamıştır ve onu tanıyan biri bu yazıyı okuyorsa yüzünde ufak bir gülmseme olur muhtemelen.
türkan hoca vardı, yaşına rağmen en güzel hocamız. güzel derken fena halde bakımlı, soylu, konuşması çok güzel ve karakter olarak da sevimli bir tip. saçlar her ay boyanır, sabahın altısında uyanır makyajını yapar gelirdi biz de "vayy be hocam" derdik gülerdi.
peçen vardı, müdür yardımcımız, tuborg sponsorluğunda yarattığı bir göbek ile müzik dersi verirdi. iyi adamdır da yıldızımız pek barışmadı. iyi adam dedim de rasim hoca geldi aklıma. rafet er roman'ın akrabasıymış göya keşandanmı ne hatırlamıyorum. arada anlatır aslında pek iyi ders anlatamazı ancak iyi niyetli olduğundan ve yücel hoca'nın fizik'i anlattığını bildiğinden pek de kasmazdı.
yamuk vardı, adını unuttum hocanın, biz yamuk derdik. bilen bilir. fena gs'liydi. fener 6-0 yendiğinde çocuğun birinin götüne sinirden tekme ile ayakkabısını soktuğuna dair rivayetler vardı. biz de pek inandırıcı bulmadık ama zaten ders esnasında gidip çöpe balgam atan bir adam ne kadar inanılmaz olduğu burdan belli zaten.
kimyacımız vardı selçuk hoca. bombacı selçuk, sporcu kavga çağırılacak bir adam. hayvaaan diye bağırırdı. "hayvan herifler göstercem ben size". en sevdiği lafıydı.
gülerek hatırlarım hepsini, faydalı on numara hocalardı hepsi. ama yalan yok, biz de başarılıydık. trakya'nın başarısı ortadayken bunu yaratan nadide bir okuldu.
öyle ki benim girdiğim sene 24 kişilik sınıfta 22 sene aynı yıl yerleşmişti bir yerlere. 2 kişi de ietemediğinden yazmadı ve ertesi sene yerleşti.
nereye yerleştiklerine gelince çok çok iyi yerler, ayıp olacak söylemeyim.
çok seneler geçti, koca dört sene. tabi lise unutulmaz derlerdi doğru da derler!
arkadaşlık unutulmadı hala da görüşürüs her hafta, lise biter unutulur lafı yalan burda.