garip ama gerçeklerden biridir. üstelik oldukça lezzetli bir gerçektir. dışında kıtır bir kabuğu vardır ve yerken insanda bit tatlıdan ziyade şekerleme yiyormuş hissi yaratır. iyi yapılanı şeffaf göründüğü için, estetik zevkini de okşar.
3 çorba kaşığı sönmemiş kireç, 2-3 su yıkandıktan sonra bir süre suda bekletilir ve beyazımsı bir su elde edilir. ama öyle çok sulu boya tadında birşey beklemeyin. soyulup doğranmış kabak, ne kadar kıtır sevdiğinize göre 3-5 saat bu suda yatırılır. iyice yıkandıktan sonra, kabağınızın yarı ağırlığında şeker, bir miktar su ve birkaç karanfil ile kaynatılır. pişmesine yakın (tariflerde limon tuzu eklemeniz önerilir, ancak daha hoş bir lezzet kattığı için limon daha makbuldür)(hatta, değişik lezzetlerden hoşlanıyorsanız biraz limon kabuğu da rendeleyin)bir miktar limon suyu da eklenip, bir taşım daha kaynatılıp ocaktan alınır. üstüne, kendi suyundan biraz döküp; kaymak, krema, ceviz, badem, tahin... gönlünüz ne çekerse onunla süslenip afiyetle kıtır kıtır yenilir.
(bkz: şefin tavsiyesi)
(bkz: afiyet olsun)*
peşin peşin hem edit, hemi de büdüt: iş bu uyarı ile, kirecin ayarını kaçırmanız durumunda -ki daha önce böyle bir olay ne duyulmuş, ne de görülmüştür- sorumluluk kabul edilmemektedir. elinizin ayarını doğru tutun arkadaşım. yıllardır yenmektedir, bir nane olmamıştır, sonra "vay efendim, ben senin tarifini yaptım da böyle oldu" falan kabul edilmemektedir. alerji ve şeker testlerinizi yaptırınız, düzenli olarak dişçiye gidiniz, karşıdan karşıya geçerken... neyse, konuya dönersek, afiyet olsun...*