Kuyunun yukarısındakiler. Ben bağımlılıklarımı bir diğeriyle takas etmek adına iki bardak kahve içtim ve anksiyeteden ölüyorum, uyuyamadım. Aslında kuyunun ağzında bulunduğunuz yerin rakımı da oldukça düşük fakat beni daha aşağıda gördüğünüz için ben bu kuyunun dibindeyim. Burası soğuk ve sesim yankı yapıyor, bu yüzden beni rahat duyabilirsiniz düşük eşikte dikkatle dinlerseniz. Biraz önce kahvenin bir kısmını vücudumdan atarken bir anlık gafletle bu kullanıcı adımı kardeşime söyleme gafletinde bulunduğum aklıma geldi. Yani kuyunun dibini biraz daha eşeleyerek yukardan bakıldığında daha da dipte görünebileceğim bir pozisyon aldığımı fark ettim. Bununla yaşamaya ve buraya yazdığım her yazıyı "bana karşı olan düşüncelerini daha da koyulaştıracağım" tedirginliğiyle yazmaya alışabilirim belki bir müddet sonra. Artık burnumun yukarıdan bakıldığında ne kadar komik görünebileceğini umursamıyorum.
En yakın arkadaşım, artık sözlerimi büyük bir sabırla dinlesen ve bana karşı her zaman anlayışlı ve sevgi dolu olduğunu bilsem de senin en yakın arkadaşın olmadığımı biliyorum. Beraber güzel bir fotoğraf çekilecek kadar vaktimiz olmadığını ve bu yüzden ekranını en yakın arkadaşının süslüyor olmasına üzülmüyorum inan. Ama seninle konuştuğumda kendimi anlatırken biraz toy olduğumu hissetmek ve bu gerçekle yüzleşmek beni biraz üzdü. Biliyorum sen hakkımda hiçbir zaman böyle şeyler düşünmezsin.
Henüz kuyunun bu açısından güneşi göremedim ve uyuyup uyandığımda yeni günün güneşini de kaçırmış olmaktan korktuğum için aşağıdan seslenişime kendimi bayıltmaya çalışmak suretiyle uyumaya zorlayarak ara veriyorum.
Aşırı ağdalı konuşma tarzı ve hiç umursamıyormuş tavrı arkasındaki duygusal yaklaşıma sahip bu konuşma kendimden daha çok tiksinmeme yol açtı şu an. Ben kuyuyu biraz daha kazıyorum. Uyumalıyım. Entry bitti.