rasulullah

entry2 galeri
    1.
  1. KAMER

    Birlik aktarında ne burcular vardır ne burcular
    Sürgülenmiş, geçmiş yürek yüreğe
    Aşktan baygın rayihalar, ıtırlar
    Teklik semaverinde fokurdar
    Güzelliğin görgüsü
    Buhurdanlar çağıldar buruk koylarda

    işte nezaketin zarafeti Sevgilimiz
    Nasıl da salınır incelikler deryasında nasıl
    Hasretiyle kavrulmuş
    Gönüller meclisimiz
    Nasıl da kıvranıyor ateşin firdevsinde nasıl
    Can feryad, can figan, can yangın yeri

    Kâinatın kalbi aşkınla taşar durur
    Çalkalanır gök deryası
    Susar şemsler tekkesi
    Coşar zahirler ardında görklü ehad denizi
    Caşar da deşer ruh dağını
    Dağlaya, dağdağa
    Vur mızrabı canın canına, mühürle ey

    Sırların sırrında belirmiş aşkın karası
    Gömülmüş susuzluğun göğsüne
    Uçsuz umman
    ins aynalarının hirasında
    Bu aynasızlık da ne
    Bu mahşeri ıssızlık kalbe nerden musallat
    Gel dindir gecemizi
    Ölsün sessizliğimiz

    ÇAĞRI

    Şu cihan çöllerinde
    Muazzez deryana hasret
    Bin sessizlikle yıkanmış
    Kurak bir ırmak sesim
    Ağlar, çağlar, dağlar ey

    Rikkatinin zarafeti dahi
    Kırk korku salmış hasmına
    Tevazunda heybet dağları
    Nadide görkeminde
    Rahmetin kâinatı saklıydı

    Firkatin tamusunda
    Sensizlikten eriyen
    Figan peteklerine
    Her gün bir hüzün yılı
    Canımız ağrıyor ey

    Mahcupların Efendisi
    Masumların Efendisi
    Mazlumların Efendisi
    Öksüzlerin Efendisi
    Issızların Efendisi

    Efendim, Efendimiz
    Sözlerin tesellimiz
    Biz seni görmeden gördük
    Biz seni duymadan duyduk
    Bağrına bizi de bas

    MEVLÎD

    Doğ ruhumuza Efendim
    Saraylar çökertelim
    Kurutalım kötülüğün gölünü
    Çorak canları tufan bassın
    Küfrün ateşi sönsün
    Dünya ravzana dönsün

    Doğ ruhumuza Efendim
    Ebvâ’da gül mevsimi
    Çözsün dilsiz cevheri
    Mübarek validenin
    Mahzun kemiklerine bile
    Göz koyanlar kahrolsun

    Doğ ruhumuza Efendim
    Badiye yaylamızda feyiz
    Sahralar vahalarla çağlasın
    Hayalinle donansın cihan
    Mefkûrenle dirilsin naaşlar
    Naatlar serden geçsin

    Doğ ruhumuza Efendim
    Doğ da imana boya
    Zamane Kureyşleri
    Doğ ruhumuza Efendimiz
    iki cihan serverimiz
    Doğ ki ölsün yasımız

    PENÂH

    Risâlet göklerinin şemsi
    Riyaset tarihinin başkenti
    Senin senalar kokan
    O mübarek gönlündü

    Adaletinden selamet
    Cesaretinden nezaket taşardı
    iraden doruklar kadar
    Merhametin âlemler aşardı

    Fârân dağlarında bir Gül
    Uğruna gülistanlar feda
    Cömertler cömerdi ellerin
    Şifalar nehriydi alınlara

    Öyle bir merhaba eylemiş ki
    Hayatın ömürlere
    Sonsuzluk düşleri zât-ı âlinle
    Yârenlik hayalleri

    Penâhımızsın ulu önder
    Karanlık kuyularda hilalimiz
    Işığın içindeki rehberimizsin
    Nur dolar baktığın yer

    Biz dünyaya bulanmış
    Sevenlerini çek çıkar
    Devranın batağından
    Canın canımıza Hira

    MUSADDIK

    Zişan bakışında fezalar
    Derya içre deryalardı

    Uhud yağmuruyla örülü
    Çöller kendinden geçmiş
    Vefalı miğferinde kan
    Dağların gözünde yaş
    Kırgın mübarek dişin
    Yerlere yas göklere yas

    Senden önce gelenler
    Senden sonra gelenler
    Seni görmeden sevdiler
    Alemde böylesi kime nasib

    Sen en çok sevilen insan
    Sen hakanlar hakanı
    Sünnetinde binbir lisan
    Ömrünle onur onurlanır

    Musaddık ey Musaddık
    Sıddıkların Efendisi
    Güzellerinle çiçeklendi devran
    Senin görklü medeniyetinden
    Çalınanla başladı
    Nakıs Rönesans bile

    Cihanda ilerlemiş ne varsa
    Şaheser devriminden hediye

    Şair Bilal Yavuz Naatleri
    3 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük