yılmaz güney

entry747 galeri video10
    523.
  1. ROZA

    Yoldular, soydular, kırıştılar
    insanı insanla yıktılar
    Aşna fişne iskandiller ağında
    Bıçkınları puluçlarla oydular

    Adındır, dudağımda asırlık
    Esrarına amade yalım
    Adındır, terk etmez, sıddık
    Vurur yumruğunu
    Sadrıma sadrıma
    Hücremin başkenti suskunluğun

    Gözlerin, yalın kılınç
    Gözlerin ıssız, kallavi
    Bir benim şimdi
    Firari sensizliğin belasında
    Bir benim tütsülü
    Voltalı ahrazlığa

    Şimdi yürek yorgun
    Virane, ıssız
    Ansızın yaşlanmış bir gecede
    Yaşlanmış canına kadar
    Orostopolluk
    Sırtlanca, sefil
    Yığınların tenhasında savrulmuş
    Yırtılmış bir hecede
    Kursağıma avazın gelmiş

    Sevmişem, şahidim dağlar
    Sevmişem Allah’ına kadar
    Ölünceye dek değil
    Ölümden sonra da
    Yeşerinceye değin
    Tutuşan ellerimiz
    Seni yangın bağrımın
    Avlusuna gömmüşem

    Şair Bilal Yavuz

    BEJNA

    Gözlerin savruk bozkırlar
    Gözlerin hoyrat
    Ceylansı, afacan
    Sevimli taraçalar koylarda
    Kalyonlar kanyonlarda
    Herkesten sakladığım
    Künyeni sayıklar
    Gözlerin, gözlerin jiyan

    Perçemin pençeler canı
    Perçemin perva
    Vahim, amansız
    Çitlembikler taç olmuş saçlarına
    Cimcime sekseklerin
    Otağıma volkandır

    Fezan; behişt, benefşe
    Fezan saflık, insaniyet
    Sen bana gürül gürül memleket
    Ben sana hep gurbet kalmışım

    Biz bizde Diyarbekir
    Biz bizken masumiyet
    Biz bizsizsek esaret
    Bir gün sen de anlarsın
    O gün sen de ağlarsın

    Rengin nasıl da ateş Bejna
    Teninde nehirler ve başaklar
    Gülüşün nasıl da mermi
    Nasıl da hançer bakışın

    Vefakâr boranlara
    Harfsiz vasiyetimdir
    Kurutunca yokluğun
    Beni simana gömsünler

    Şair Bilal Yavuz

    SEVDE

    Çifte dikiş gider sabanlar
    Fersiz toprağın koynu
    Fersiz, yetim, analar
    Kuş uçan, kervan geçen
    Bostanlar ölgün şimdi
    Ölgün Dicle denizi

    Ve çakırkeyif buğdaylar
    Kahyalar körkandil çeper
    Mösyölerde bir kültür
    Nankör çıyanlık
    Kepenekler mahzun
    Bağlamalar öksüz
    Kalleşlik mazinin töresine
    Şimdi âdet diye bellenen
    Hicapsız ikirciklik

    Heybesiz bulvarlarda
    Cartalı haybeciler salınır
    Dümenci dubaralar
    Ertekeden nümayiş
    imam kayığındayız sürgit
    Façalar çiğnedik muttasıl
    Erce, âdil, hilesiz
    Bundandır kavlimizden kaçışı
    Geçmişi tam kınalı
    Piyazcı sendikalar
    Kaparoz puştlarının

    Çifte dikiş gider sabanlar
    Cana bir çınar gerek
    Yüreğin, yüreğin gibi serin
    Derin kuyular içim
    Mars olmuş, dumanaltı
    Kaybolmuşam, gel artık
    “Karışsın köz yaşlarımız
    Karışsın, yeşil…”

    Şair Bilal Yavuz
    1 ...