tual yine suskun.
resaamların işi tualleri konuşturmaktır.
mavi ile işe başladım. sonra gidip salondaki pikaba grieg'in "dans eden kadın" piyano süitini koydum. rengi ve müziği planlayarak seçemediğimi fark ettiğimde o gecenin çok uzun süreceğini fark ettim. ve hiçbir şeye karışmadan içgüdümle iz sürmeye karar verdim.
bir deniz dalgalanmaya başladı ilkin. canlı mavilerle oynak. pasifik değil bu, baltık hiç değil.
deniz deyince önce akdeniz. bunu tanıyorum ben. kadını da!
"biz" diyor, "hun dancer deriz norveççe."
çırılçıplak oturuyor stüdyoda.
modelim değil.
uzun bacaklarını, pembe cildini, küçük diri memelerini, ceylan kalçalarını hiç sakınmıyor. sarı kısa saçları var. boynunda bir kolye; mavi bir göz taşı, bodrum işi. gözleri loş ışıkta gri mavi olmuş. yirmi yedi yaşında.