resim hocamız vardı. elinde sopayla derse girerdi. resim yapamayanı döverdi. korkudan resim yapmaya çalışırdık. kendi halinde sessiz bir arkadaşımın üzerine çok gitmişti, çocuk; "yapamıyorum ne yapayım" şeklinde cevap vermişti sesini yükselterek, bu sözde öğretmen pezevengi, onu çok fena dövmüştü. çocuk ağlayarak sınıftan çıkmıştı..
kabus gibi yıllardı. o orospu çocuğu sözde resim öğretmenini okul bittikten sonra sokakta görmüştüm. yaşlanmıştı pezevenk, saçları ağarmıştı. o güne kadar istediğim şey gerçek olmuştu. yanından geçerken beni tanımadı, o.çocuğuna dalsam mı diye düşündüm ama hiç bir şey yapmadan geçtim. keşke o dövdüğü çocuk hatırına bir yumruk atsaydım pezevenge. bu yüzden çok pişmanım.