bu huzursuzlukla televizyona bakıyor, aslında ne olduğunu düşünüyordum. bilmiyordum. ne düşündüğümü tam bilmiyordum.
o sırada renklerin, seslerin, görüntülerin arasında etkileyici kalın bir erkek sesi sordu bana:
"bir kadının yaşamında en önemli iki şey nedir?"
hangi kadın? diye sordum ben de ona. uykum açıldı aniden. kimdi bu adam böyle gece yarısına yakın oturma odama sızmış, beni sorguluyordu. düşünmeme hiç fırsat kalmadan, ekranda sarışın, uzun saçlı bir kadın belirdi. bana baktı. sırıttı. sağlıklı, pırıl pırıl cildine biraz krem sürdü, kremi özenle yaydı yüzüne. gururla döndü, "cildi ve kremi elbette" dedi. sesi vıcık vıcık üzerime yapıştı. "o halde filanca kremi kullanınız. tara-na-na-nom". canım sıkıldı bu işe. halbuki bana ne elin şapşal reklamından?