2.
-
tekâmül (tekâ:mül) Arapça tekāmul
1. (isim, eskimiş) Olgunluk, olgunlaşma.
2. (isim, eskimiş) Gelişim, gelişme.
"Bu derece intibak kabiliyeti, tekâmül kuvveti olan dinamik bir millet olmasak mahvolurduk." - Orhan Seyfi Orhon
3. (isim, eskimiş, biyoloji) Evrim.
tekâmül etmek: olgunlaşmak, evrim geçirmek, gelişmek.
tekabül (teka:bül) Arapça teḳābul
1. (isim, eskimiş) Karşılık olma, karşılama, yerini tutma.
2. (isim, eskimiş, mantık) Karşıolum.
tekabül etmek: karşılık olmak, karşılamak, bir şeyin yerini tutmak.
Kaynak: tdk